Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sinyal müziği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radyo ve televizyonda programın başında çalınan müzik


sinyal vermek
Anlamı:

1. bir şeyi işaretle bildirmek


sinyalizasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demir yolu, kara yolu ve limanlarda trafiği düzenleyen ışıklı sistem


Lisan : Fransızca signalisation

sinyor
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtalya'da `bay` anlamında kullanılan bir unvan


Lisan : İtalyanca signor

sinyora
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtalya'da `bayan` anlamında kullanılan bir unvan


Lisan : İtalyanca signora

Telaffuz : sinyo'ra

şip
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Biz (III)


şıp

İlgili Kelimeler:

şıpsevdi, şıpşıp, şıp şıp

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşen su damlasının çıkardığı ses


şıp diye
Anlamı:

1. `şıp` sesi çıkararak

2. ansızın

3. hemen

Örnek:

1. Öyle bir suratla karşılayacak ki seninki hiç istenmediğini şıp diye anlayıp defolacak.

1. Öyle bir suratla karşılayacak ki seninki hiç istenmediğini şıp diye anlayıp defolacak.


şıp şıp
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Şıp` sesi çıkararak

Örnek:

1. Onun da gözlerinden şıp şıp, iki damla yaş akar.

1. Onun da gözlerinden şıp şıp, iki damla yaş akar.


sıpa

İlgili Kelimeler:

eşek sıpası

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eşek yavrusu

2. Çocuk için sevgi ve şefkat duygularıyla kullanılan bir söz

Örnek:

1. Sıpanın aklı karıştı.

1. Sıpanın aklı karıştı.


sipahi
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker

Örnek:

1. Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi.

1. Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi.


Lisan : Farsça sipāhī

Telaffuz : sipa:hi:

sipahilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sipahi olma durumu

2. Sipahinin görevi


sipariş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin yapılmasını, gönderilmesini, getirilmesini isteme, ısmarlama

2. Yapılması ısmarlanan şey

Örnek:

1. Bütün bu siparişleri bir ayrı deftere kaydetmeyi unutmazmış.

1. Bütün bu siparişleri bir ayrı deftere kaydetmeyi unutmazmış.

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Birinin kendi maaşından kesilerek başkasına gönderdiği, ödediği aylık para

Örnek:

1. Bu kadının oğlundan 300 lira siparişi vardır.

1. Bu kadının oğlundan 300 lira siparişi vardır.


Lisan : Farsça sipāriş

Telaffuz : sipa:riş

sipariş almak
Anlamı:

1. bir şeyin yapılması veya gönderilmesi kendisine ısmarlanmak


sipariş etmek
Anlamı:

1. bir şeyin yapılmasını veya bir şeyin gönderilmesini istemek, ısmarlamak


sipariş vermek
Anlamı:

1. bir şeyin yapılmasını, getirilmesini veya gönderilmesini birine ısmarlamak


siparişçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sipariş veren kimse


siper

İlgili Kelimeler:

siperisaika, tam siper, yıldırım siperi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer

2. Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda

Örnek:

1. Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak.

1. Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak.

3. Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik

Örnek:

1. Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti.

1. Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti.

4. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek

Örnek:

1. Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti.

1. Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti.

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kuytu, korunulabilen

Örnek:

1. Burası siper bir yerdir.

1. Burası siper bir yerdir.


Lisan : Farsça siper

siper almak
Anlamı:

1. bir şeyi veya bir yeri siper olarak kullanıp gizlenmek

Örnek:

1. Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım.

1. Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım.


siper etmek
Anlamı:

1. kendini veya bir şeyi korumak amacıyla bir başka şeyi siper olarak kullanmak

Örnek:

1. Tuğla harmanındaki ameleler durup ellerini gözlerine siper ederek etrafı aradılar.

1. Tuğla harmanındaki ameleler durup ellerini gözlerine siper ederek etrafı aradılar.

2. bir şey veya bir kimse için kendini tehlikeye atmak

Örnek:

1. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın

1. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın


siper olmak
Anlamı:

1. birini veya bir şeyi korumak amacıyla kendini siper olarak kullanmak


sipere yatmak
Anlamı:

1. siper içine saklanmak, gizlenmek

Örnek:

1. Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın

1. Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın


siperisaika
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yıldırımsavar


Lisan : Farsça siper + Arapça ṣāʿiḳa

Telaffuz : sipe'risa:ika

siperlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Siperlenmek işi


siperlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Korunmak, saklanmak amacıyla bir yeri, bir şeyi kendine siper etmek veya siper altına, arkasına veya içine girmek