Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
silahsızlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silahsızlandırmak işi


silahsızlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Silahsızlanmasına sebep olmak, silahsızlanmasını sağlamak, silahlarını bıraktırmak


silahsızlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genel barış ve güvenlik için silah gücünü, silah kuvvetlerini azaltma veya büsbütün ortadan kaldırma


silahsızlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Silahlanmaktan vazgeçmek


silahsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silahsız olma durumu


silahşor
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silah kullanmada usta olan kimse

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir ideolojiyi bağnaz bir biçimde savunan kimse


Lisan : Arapça silāḥ + Farsça -şor

Telaffuz : l ince okunur

silahşorluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silahşor olma durumu

Örnek:

1. Silahşorluk, bıçak ve ok atma idmanları, neler yapmadık beraber!

1. Silahşorluk, bıçak ve ok atma idmanları, neler yapmadık beraber!


silahtar

İlgili Kelimeler:

silahtar ağa

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse


Lisan : Arapça silāḥ + Farsça -dār

Telaffuz : silahta:rı, l ince okunur

silahtar ağa
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı döneminde görevi sarayda padişahı korumak, törende padişahın kılıcını taşımak olan kimse


silaj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taze bitkilerin kıyılmış biçiminin bir siloda sıkıştırılarak korumaya ve saklamaya alınması yöntemi


Lisan : Fransızca silage

Telaffuz : l ince okunur

sılaya gitmek
Anlamı:

1. bir süre ayrı kaldığı evini, yurdunu görmeye gitmek

Örnek:

1. Ara sıra memlekete, sılaya gitmek lazım.

1. Ara sıra memlekete, sılaya gitmek lazım.

2. anne, baba ve diğer akrabalarını görmek için memlekete gitmek


sılayırahim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anne, baba ve akrabayı ziyaret etme


Lisan : Arapça ṣila + raḥm

Telaffuz : sıla'yırahim

şıldır şıldır
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Canlı, parlak (göz)

2. Çok sulu

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Canlı, parlak bir biçimde

Örnek:

1. Ana oğul sevdasını şefkatli bir heyecanla seyreden gözleri şıldır şıldır ahır kapısında yanıyordu.

1. Ana oğul sevdasını şefkatli bir heyecanla seyreden gözleri şıldır şıldır ahır kapısında yanıyordu.

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Şırıl şırıl


sildirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sildirebilmek işi


sildirebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sildirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sildirmeye gücü yetmek


sildirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sildirilmek işi


sildirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Silme işi yaptırılmak


sildirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sildirmek işi


sildirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Silme işini yaptırmak

Örnek:

1. Orta hizmetini bile Himmet'e gördürüyor, koca evi ona sildirip süpürtüyordu.

1. Orta hizmetini bile Himmet'e gördürüyor, koca evi ona sildirip süpürtüyordu.


sildirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sildirtmek işi


sildirtmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sildirme işini yaptırmak


şile
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Mercanköşk


Şile

İlgili Kelimeler:

Şile bezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : şi'le

Şile bezi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecelik, gömlek, peçete yapımında kullanılan, bir tür ince, yıkanabilir pamuklu kumaş

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılan


silebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silebilmek işi