Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sezindirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sezinlemesini sağlamak, sezdirmek


sezinleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezinlemek işi, sezme

Örnek:

1. Bu albenili genç kadını, önce kişisel eşyasıyla sezinleme imkânı buluruz.

1. Bu albenili genç kadını, önce kişisel eşyasıyla sezinleme imkânı buluruz.


sezinlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sezer gibi olmak, sezmek

Örnek:

1. Arkadaşlarından ayrıldığını, tam ters yola düştüğünü sezinlemedi bile.

1. Arkadaşlarından ayrıldığını, tam ters yola düştüğünü sezinlemedi bile.


sezinleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezinleyebilmek işi


sezinleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sezinleme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sezinleme becerisi bulunmak


sezinleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezinleme işi


seziş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezme işi

Örnek:

1. Çirkinliği sezişim ve düzeltişim o kadar hoşuna gidiyor ki, beni göğsüne basıyor ve iftihar gözyaşları döküyor.

1. Çirkinliği sezişim ve düzeltişim o kadar hoşuna gidiyor ki, beni göğsüne basıyor ve iftihar gözyaşları döküyor.


şezlong
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine uzanılabilecek biçimde ayarlanan, döşeme yerine bez gerilen bir tür taşınabilir koltuk

Örnek:

1. Uzun parmakları ile kumral saçının saçak köklerindeki beyazları örterek şezlongu üstünde bir daha doğruldu.

1. Uzun parmakları ile kumral saçının saçak köklerindeki beyazları örterek şezlongu üstünde bir daha doğruldu.


Lisan : Fransızca chaiselongue

Telaffuz : l ince okunur

sezme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezmek işi


sezmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmek

Örnek:

1. Düşüncelerinde en uzak bir şüphenin gölgesini bile sezmek mümkün değildi.

1. Düşüncelerinde en uzak bir şüphenin gölgesini bile sezmek mümkün değildi.

2. Anlamak, fark etmek

Örnek:

1. Onun deli sayılmasının sebeplerini gizlice biz de sezerdik.

1. Onun deli sayılmasının sebeplerini gizlice biz de sezerdik.


sezon

İlgili Kelimeler:

ölü sezon, av sezonu, avlanma sezonu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mevsim

2. Belirli bir süre

Örnek:

1. Böylece tiyatro sezonu hakkında insan yarım saat içinde fikir edinebilmiş oluyor.

1. Böylece tiyatro sezonu hakkında insan yarım saat içinde fikir edinebilmiş oluyor.

3. Genellikle sporda belli bir etkinlik süresi


Lisan : Fransızca saison

sezonluk
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belirli bir süre içinde uygulanan

Örnek:

1. Sezonluk yarış.

1. Sezonluk yarış.

2. Mevsimlik

Örnek:

1. Bir sezonluk bilet aldım.

1. Bir sezonluk bilet aldım.


sezü
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Mantar meşesi


sezyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 55, atom ağırlığı 133, yoğunluğu 1,90 olan, 28 °C'de eriyen ve doğada ender rastlanan bir element (simgesi Cs)


Lisan : Fransızca césium

Telaffuz : se'zyum

sfagnum
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bataklıklarda, nemli yerlerde kümeler durumunda yetişen, küçük yapraklı bir tür yosun (Sphagnum)


Lisan : Latince

Telaffuz : sfa'gnum

sfenks
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık

2. Mısır'da eski Mısırlılar çağından kalma kadın başlı, aslan vücutlu heykel

Örnek:

1. Suat, bir sfenks sessizliğiyle her şeyden uzak yaşamayı yeğler görünmektedir.

1. Suat, bir sfenks sessizliğiyle her şeyden uzak yaşamayı yeğler görünmektedir.


Lisan : Fransızca sphinx

Sg
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Siborgiyum elementinin simgesi


si
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Gam dizisinde la ile do arasındaki ses

2. Bu sesi gösteren nota işareti


Lisan : İtalyanca si

Si
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Silisyum elementinin simgesi


Şia
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , İslamiyette Hz. Ali'ye yandaş olan kimseler

2. Şiilik


Özel: Evet

Lisan : Arapça şīʿa

Telaffuz : şi:a

şiar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik, belgi

Örnek:

1. Bütün o devirlerde topların ve kolların şiarı bu Türk sözüydü: Zorlara dağlar dayanmaz!

1. Bütün o devirlerde topların ve kolların şiarı bu Türk sözüydü: Zorlara dağlar dayanmaz!

2. Ülkü, düstur


Lisan : Arapça şiʿār

Telaffuz : şia:rı

şiar edinmek
Anlamı:

1. benimsemek, ilke olarak kabul etmek

Örnek:

1. Zira ki biz, orijinal mevzulara teması şiar edinmişiz.

1. Zira ki biz, orijinal mevzulara teması şiar edinmişiz.


sibakusiyak
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Siyakusibak


Lisan : Arapça sibāḳ + siyāḳ

Telaffuz : siba:kusiya:kı

şiber valf
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Suyu açıp kapamaya yarayan contasız vana


sibernasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güdüm biliminden yararlanarak özellikle fabrikalardaki üretimin bilgisayarlar yardımıyla denetimi

Örnek:

1. Dünyada yeni bir üretim dönemi açılmıştır. Sibernasyon devrimi ile başlayan bir dönem bilgisayarlarla kendi kendini düzenleyen otomatik makinelerin karışımı ile belirlenmektedir.

1. Dünyada yeni bir üretim dönemi açılmıştır. Sibernasyon devrimi ile başlayan bir dönem bilgisayarlarla kendi kendini düzenleyen otomatik makinelerin karışımı ile belirlenmektedir.


Lisan : Fransızca cybernation