92406 kayıt bulundu.
sıcaklıkölçer, sıcaklık seviyesi, sıcaklıkyayar, vücut sıcaklığı, kanı sıcaklık, mutlak sıcaklık, salt sıcaklık
1. isim , isim , isim , isim , Sıcak olan şeyin durumu, etkisi veya sıcak olan şeyin niteliği, hararet
1. Sobanın sıcaklığı.
1. Sobanın sıcaklığı.
2. Bir araçla veya cihazla ölçülebilen ısı derecesi, suhunet
1. Havanın sıcaklığı.
1. Havanın sıcaklığı.
3. Hamamlarda yıkanılan sıcak yer
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sevgi, içtenlik ve sevimlilik
1. Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder.
1. Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder.
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir noktadan başka bir noktaya ısıl enerji gitmesine yol açan sıcaklık derecesi
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Havanın sıcaklığını veya vücudun ısısını ölçmeye, göstermeye yarayan araç, derece, termometre
Telaffuz : sıcaklı'kölçer
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir cismin ısı değişikliklerini, yaydığı kızılötesi ışınları kaydeden cihaz, termograf
Telaffuz : sıcaklı'kyayar
sıçandişi, sıçan kırı, sıçankulağı, sıçankuyruğu, sıçanotu, sıçan yolu, kör sıçan, dağ sıçanı, fındık sıçanı, funda sıçanı, orman sıçanı, tarla sıçanı, toprak sıçanı, yer sıçanı
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sıçangillerden, fareden iri, zararlı birçok türü bulunan kemirgen, memeli hayvan (Rattus)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Küçük yaştaki hırsız
1. `kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış` anlamında kullanılan bir söz
2. `bir işi başaramayacak durumdayken bir iş daha yükleniyor` anlamında kullanılan bir söz
1. saklanacak bir yer aramak
1. Askere gitmemek için sıçan deliği arıyordu değil mi?
1. Askere gitmemek için sıçan deliği arıyordu değil mi?
1. `güç bir durumda sığınacak bir yer bulmakta güçlük çekmek` anlamında kullanılan bir söz
1. `hiçbir şey yok` anlamında kullanılan bir söz
1. Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı.
1. Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı.
1. isim , isim , isim , isim , Sıçanın tüyünün rengi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , isim , isim , Lağım yolu veya buna benzer yer altı yolu
1. Yere kazılan derin hendeklerden ve sıçan yollarından kaçabilirlerdi.
1. Yere kazılan derin hendeklerden ve sıçan yollarından kaçabilirlerdi.
1. isim , isim , isim , isim , Giysi veya başka bir şey kenarını kıvırıp yapılan dikiş, antika
1. Eski peçemdeki sıçandişlerini söktüm, yeni peçemin kenarındaki zürafayı bitirdim.
1. Eski peçemdeki sıçandişlerini söktüm, yeni peçemin kenarındaki zürafayı bitirdim.
Telaffuz : sıça'ndişi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sıçandişi türünde olan
1. Ağızlarına kenarı antika işlemeli, sıçandişli patiskalar, mermerşahiler bağlanır.
1. Ağızlarına kenarı antika işlemeli, sıçandişli patiskalar, mermerşahiler bağlanır.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan, sıçanları ve sıçanımsıları içine alan geniş bir familya
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bazı sınıflandırmalara göre, omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfının, kemiriciler takımının bir alt takımı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Farekulağı
Telaffuz : sıça'nkulağı
1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Delikleri genişletmek için kullanılan konik ve uzun bir törpü türü
Telaffuz : sıça'nkuyruğu