Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sezaryen
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Karın ve döl yatağının kesilerek bebeğin alınmasına dayanan doğum yöntemi


Lisan : Fransızca césarienne

sezaryenli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sezaryen ameliyatı olmuş (kadın veya doğum)


sezdirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezdirebilmek işi


sezdirebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sezdirme ihtimali veya imkânı bulunmak


sezdiri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezdirmek işi

Örnek:

1. İkiyüzlü bir tutum içinde olduğu, yine çok ince ama acımasız sezdirilerle belirtilir.

1. İkiyüzlü bir tutum içinde olduğu, yine çok ince ama acımasız sezdirilerle belirtilir.


sezdiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezdirme işi


sezdirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezdirmek işi


sezdirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sezmesine yol açmak, belli etmek, hissettirmek

Örnek:

1. Doktorlar ona bir şey sezdirmediler. O da çektiği acılardan, karısına, kızına hiçbir şey belli etmedi.

1. Doktorlar ona bir şey sezdirmediler. O da çektiği acılardan, karısına, kızına hiçbir şey belli etmedi.


sezebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezebilmek işi


sezebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sezme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Hayatında bir başkasının olduğunu, yerimin çabuk doldurulacağını ancak o zaman sezebilmiştim.

1. Hayatında bir başkasının olduğunu, yerimin çabuk doldurulacağını ancak o zaman sezebilmiştim.

2. Sezme becerisi bulunmak


sezgi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezme yeteneği, feraset

Örnek:

1. Ama sezgi dünyamın büsbütün de yitirişlere yol açmadığını biliyorum.

1. Ama sezgi dünyamın büsbütün de yitirişlere yol açmadığını biliyorum.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması


sezgici
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Sezgicilik öğretisini benimseyen


sezgicilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bilginin sezgiyle elde edilebileceğini savunan öğretilerin genel adı


sezgili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sezgi ile edinilen, sezgiye dayanan


sezgililik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezgili olma durumu


sezgisel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sezgili


sezgisiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sezgi ile edinilmeyen, sezgiye dayanmayan


sezgisizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezgisiz olma durumu


sezi

İlgili Kelimeler:

ilk sezi, önsezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezgi


sezilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezilebilmek durumu


sezilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sezilme ihtimali bulunmak

Örnek:

1. Bu suretle şiirin kendisine has olan mantığı daha kolaylıkla sezilebilir.

1. Bu suretle şiirin kendisine has olan mantığı daha kolaylıkla sezilebilir.


seziliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezilme işi


sezilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezilmek durumu


sezilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şey, bir durum anlaşılmak, hissedilmek

Örnek:

1. Uzaktan benizlerinin uçukluğu, kuvvetsizlikleri tamamıyla seziliyor, bıkkınlıkları, füturları anlaşılıyordu.

1. Uzaktan benizlerinin uçukluğu, kuvvetsizlikleri tamamıyla seziliyor, bıkkınlıkları, füturları anlaşılıyordu.


sezindirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sezindirmek işi