92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kırmızının parlak bir türü
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , aksama ihtimali bulunan durum veya işler düzenli gittiğinde `nazar değmesin` anlamında söylenen bir söz
1. Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık.
1. Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kurbağa ile beslenen, kuyruksuz bir cins büyük yarasa (Rhinolophus ferrum equinum)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ördüğü ağı rüzgâra salarak onunla birlikte uzaklara giden bir cins örümcek
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Öğle sıcağında havada örümcek ağı gibi tel tel görünen güneş ışığı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Maydanozgiller familyasından nemli yerlerde yetişen mavi çiçekli çok yıllık bir bitki (Seabiosa ukranica)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabakgillerden, iri ve etli, nişastadan oluşan, kök sapından müshil olarak yararlanılan, tırmanıcı bir süs bitkisi (Bryonia diocia)
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hac görevini yerine getiren Müslümanların, Mina adlı yerde Kurban Bayramı'nın birinci, ikinci ve üçüncü günü şeytana yedişer adet taş atmaları
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gereksiz işlerle uğraşıp asıl yapacağı işe vakit bulamama
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Tırnağın yanında oluşan, rahatsız edici, sertleşip kalkmış üst deri
1. kendini herkese kolaylıkla sevdirme özelliği bulunmak
1. Bende şeytan tüyü vardır.
1. Bende şeytan tüyü vardır.
Ön Takı : (birinde)
1. isim , isim , isim , isim , Kâğıttan, bükülerek yapılmış üçgen biçiminde bir çeşit küçük uçurtma
1. çok kurnaz olmak
1. Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı.
1. Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu
Telaffuz : şeyta'narabası
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şeytana yaraşan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Şeytana yaraşır bir biçimde, kurnazca, kurnazlıkla, iblisçe, iblisane, şeytancasına
1. Genç kadın, bir aynanın önüne gitti, saçlarını düzeltti ve kendi kendine bakarak şeytanca gülümsedi.
1. Genç kadın, bir aynanın önüne gitti, saçlarını düzeltti ve kendi kendine bakarak şeytanca gülümsedi.
Telaffuz : şeyta'nca
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şeytanlık, kurnazlık
Lisan : Arapça şeyṭanet
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şeytanca
1. Bir millete yapılabilecek sinsi ve şeytani hücum onun vicdanından mazisini almak, hafızasında mazisini yok etmektir.
1. Bir millete yapılabilecek sinsi ve şeytani hücum onun vicdanından mazisini almak, hafızasında mazisini yok etmektir.
2. Şeytanla ilgili
Lisan : Arapça şeyṭānī
Telaffuz : şeyta:ni:
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Şeytaniğnesigiller familyasına giren kız böceklerine verilen genel ad (Aeschna)
Telaffuz : şeyta'niğnesi
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kız böcekleri takımına giren bir familya
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Lanetlenmiş olan şeytan
1. Aklın ermez, şeytanılain de aklıma sokar hep kötü şeyleri.
1. Aklın ermez, şeytanılain de aklıma sokar hep kötü şeyleri.
Lisan : Arapça şeyṭān + laʿīn
Telaffuz : şeyta:nılai:n, l ince okunur
1. herhangi bir sebeple yapılmayan bir işe başlamak veya gidilmeyen bir yere gitmek
2. uğursuzluğu, şanssızlığı, aksiliği yenmek