sevecenlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkat, müşfiklik

Örnek:

1. Önce aklını sonra sevecenliğini kullandı, sonra da açıkça barbarlaştı.

1. Önce aklını sonra sevecenliğini kullandı, sonra da açıkça barbarlaştı.

sever

İlgili Kelimeler:

Almansever, barışsever, çiçeksever, dışkısever, dilsever, doğasever, edebiyatsever, haksever, hayırsever, iyiliksever, karıncasever, kitapsever, konuksever, milletsever, milliyetsever, müziksever, özsever, sanatsever, sinemasever, sporsever, sulhsever, ulussever, vatansever, yardımsever, yurtsever

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Seven (kimse)

severlik

İlgili Kelimeler:

barışseverlik, çiçekseverlik, dilseverlik, doğaseverlik, edebiyatseverlik, geçmişseverlik, hakseverlik, hayırseverlik, hayvanseverlik, iyilikseverlik, kitapseverlik, konukseverlik, milletseverlik, milliyetseverlik, müzikseverlik, özseverlik, sanatseverlik, sinemaseverlik, sporseverlik, sulhseverlik, ulusseverlik, vatanseverlik, yardımseverlik, yurtseverlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sever olma durumu

sevgi

İlgili Kelimeler:

sevgi seli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu

Örnek:

1. Seni hep çok sevecek ama verebileceğinden fazla sevgi beklemeyecek karşılığında.

1. Seni hep çok sevecek ama verebileceğinden fazla sevgi beklemeyecek karşılığında.

sevgi beslemek

Anlamı:

1. sevgi duymak, sevmek

Örnek:

1. Makedonya'da savaşmıştı ve Türk köylüsüne karşı büyük sevgi besliyordu.

1. Makedonya'da savaşmıştı ve Türk köylüsüne karşı büyük sevgi besliyordu.

sevgi seli

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Sevginin yoğun olarak sergilenmesi

sevgili

İlgili Kelimeler:

uzatmalı sevgili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan

Örnek:

1. Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı.

1. Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sevgi ve bağlılık duyulan

Örnek:

1. Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol

1. Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol

sevgililik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevgili olma durumu

sevgisiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sevgisi olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sevgi olmadan

Örnek:

1. Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti

1. Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti

sevgisizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevgisiz olma durumu

Örnek:

1. Bunca yıllık sevgisizliğimizi bitirmeye karar veriyorduk.

1. Bunca yıllık sevgisizliğimizi bitirmeye karar veriyorduk.

sevi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşk

Örnek:

1. Ben gelmedim dava için / Benim işim sevi için

1. Ben gelmedim dava için / Benim işim sevi için

sevici

İlgili Kelimeler:

ölü sevici

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunan kadın, ablacı, lezbiyen

sevicilik

İlgili Kelimeler:

ölü sevicilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevici olma durumu, ablacılık, lezbiyenlik, lezbiyenizm

sevilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevilebilmek işi

sevilebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sevilme ihtimali veya imkânı bulunmak

seviliş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevilme işi

sevilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevilmek işi

Örnek:

1. Sen sevmenin, sevilmenin ne demek olduğunu biliyor musun?

1. Sen sevmenin, sevilmenin ne demek olduğunu biliyor musun?

sevilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sevgi duyulmak, sevgi beslenilmek

Örnek:

1. Pek sevilecek, beğenilecek yanı da yoktu zavallının.

1. Pek sevilecek, beğenilecek yanı da yoktu zavallının.

2. Beğenilmek

sevim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevme işi, sevgi

2. Bir kimsede, bir şeyde bulunan ve o kimse veya şeyi başkalarına sevdiren özellik

sevimli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, cana yakın, şirin, sempatik

Örnek:

1. O zaman hayat sevimli ve kolaydı.

1. O zaman hayat sevimli ve kolaydı.

sevimlileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevimlileşmek işi

sevimlileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sevimli duruma gelmek

sevimlileştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevimlileştirmek işi

sevimlileştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sevimli duruma getirmek, sevimli olmasını sağlamak

sevimlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevimli olma durumu

Örnek:

1. Sevimliliğinden, yardımseverliğinden hiçbir şey yitirmemişti.

1. Sevimliliğinden, yardımseverliğinden hiçbir şey yitirmemişti.