92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünlü
1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Vurulduğunda çınlama sesi veren, gri veya yeşil renkli, ortoklazlı yanardağ kayası, fonolit
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünlü uyumu
1. isim , isim , isim , isim , Arşivlenmiş ses belgelerini koruyan, gözeten görevli
çok seslilik, eş seslilik, kalın seslilik, pes seslilik, tek seslilik, tiz seslilik
1. isim , isim , isim , isim , Sesli olma durumu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Savaş araçlarından altı dilimli topuz
Lisan : Farsça şeş + per
sessiz film, sessiz harf, sessiz okuma, sessiz sedasız, sessiz uyumu, sessiz yürüyüş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sesi olmayan, ses çıkarmayan
1. Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle
1. Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle
2. Ses, gürültü çıkarmadan yapılan
1. Sessiz çalışma.
1. Sessiz çalışma.
3. Ses olmayan
1. Gece başladığı vakit, ışıksız ve sessiz evler arasından geçmek icap ediyordu.
1. Gece başladığı vakit, ışıksız ve sessiz evler arasından geçmek icap ediyordu.
4. Az konuşan, suskun
5. Yumuşak huylu, kendi hâlinde ve sakin (kimse)
1. Kız kardeşi Deniz Yolları levazımında çalışan sessiz bir adamla evlidir.
1. Kız kardeşi Deniz Yolları levazımında çalışan sessiz bir adamla evlidir.
6. zarf , zarf , zarf , zarf , Ses ve gürültü çıkarmadan
7. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünsüz
1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Görüntü eşliğinde sesi vermeyen film
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünsüz
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sakin, kendi hâlinde (kimse)
1. Bizim damat da sessiz sedasız, koyun gibi adam.
1. Bizim damat da sessiz sedasız, koyun gibi adam.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kimse duymadan, görmeden, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde
1. Suat daha fazla dayanamayıp sessiz sedasız odasına çekildi.
1. Suat daha fazla dayanamayıp sessiz sedasız odasına çekildi.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünsüz uyumu
1. isim , isim , isim , isim , Bir düşünce, davranış veya uygulamayı, yersiz bularak karşı çıkmak amacıyla sessiz olarak yapılan toplu yürüyüş
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sessiz bir biçimde, sessiz olarak, sessizcesine
1. Kuşlar enginlerde sessizce süzüldükçe, iliğimde kemiğimde ne kadar kötü tortu varsa akıp gitmekte.
1. Kuşlar enginlerde sessizce süzüldükçe, iliğimde kemiğimde ne kadar kötü tortu varsa akıp gitmekte.
2. Tedirginlik çıkarmayarak
Telaffuz : sessi'zce
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sessiz duruma gelmek, sessiz olmak
1. sessiz duruma gelmek
1. Karanlık içinden bir süre fısıltılar geldi, sonra her şey derin bir sessizliğe gömüldü.
1. Karanlık içinden bir süre fısıltılar geldi, sonra her şey derin bir sessizliğe gömüldü.
ölü sessizliği, ölüm sessizliği
1. isim , isim , isim , isim , Ortalıkta gürültü olmama durumu, sükût
1. Bilmez yalnız yaşayanlar / Nasıl korku verir sessizlik insana
1. Bilmez yalnız yaşayanlar / Nasıl korku verir sessizlik insana
1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Söylenişleri aynı, anlam ve kökleri ayrı olan (kelimeler), eş adlı, eş sesli, homonim