Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
serinletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinletmek işi


serinletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Serin duruma getirmek, serinlik vermek

Örnek:

1. Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir.

1. Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir.


serinleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinleyebilmek işi


serinleyebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Serinleme ihtimali veya imkânı bulunmak


serinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serin olma durumu

2. Serin hava

Örnek:

1. Şafak serinliği içinde onun yükselmesini seyrederken ilk tahminimizde yanılmadığımız meydana çıktı.

1. Şafak serinliği içinde onun yükselmesini seyrederken ilk tahminimizde yanılmadığımız meydana çıktı.


serinlik vermek
Anlamı:

1. serin duruma getirmek

Örnek:

1. Orada sıcak alna latif bir serinlik veren bir okşayış meltemi eser.

1. Orada sıcak alna latif bir serinlik veren bir okşayış meltemi eser.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , acısını, sıkıntısını azaltmak, avundurmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , rahatlatmak, huzura kavuşturmak

Örnek:

1. Evimin cehennemi içinde bana biraz serinlik verebilecek, bir bu fikirler vardı.

1. Evimin cehennemi içinde bana biraz serinlik verebilecek, bir bu fikirler vardı.


şerir
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kötülükçü

Örnek:

1. Ben de bu şerirleri aynı cezaya çarptıracağım.

1. Ben de bu şerirleri aynı cezaya çarptıracağım.


Lisan : Arapça şerīr

Telaffuz : şeri:ri

şerirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötülükçülük


seriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serme işi


şerit

İlgili Kelimeler:

şerit balığı, şerit ihlali, şerit makarna, şerit metre, şerit perde, manyetik şerit, sağ şerit, sol şerit, daktilo şeridi, emniyet şeridi, güvenlik şeridi, sahil şeridi, sığır şeridi, suşeridi, tırmanma şeridi, trafik şeridi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası

Örnek:

1. Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim.

1. Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim.

2. Dar, uzun kıyı parçası

Örnek:

1. Deniz şeridi. Kara şeridi.

1. Deniz şeridi. Kara şeridi.

3. Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası

4. Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri

Örnek:

1. Sol şerit geçişe ayrılmıştır.

1. Sol şerit geçişe ayrılmıştır.

5. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan


Lisan : Arapça şerīṭ

şerit balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kurdele balığı


şerit değiştirmek
Anlamı:

1. trafikte hız durumuna ve yol şartlarına göre belirli kurallar içinde bir yol şeridinden diğerine geçmek


şerit ihlali
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trafikte kullanılması gereken şeritte değil de diğer şeritte gitme


şerit makarna
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzun ve ince makarna


şerit metre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bezden yapılmış, sarılmaya uygun metre


şerit perde
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçeriden görülmeksizin dışarıyı görmeyi sağlayan, şerit biçiminde metal veya plastik levhalardan yapılmış bir tür pencere kapama düzeni, jaluzi


şeritçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süs şeridi yapan veya satan kimse


şeritçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeritçinin işi


şeritgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Şeritler


şeritleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeritlemek işi


şeritlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şerit geçirmek, şeritle süslemek


şeritler
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vücutları şerit biçiminde ve parçalı olan, asalak olarak insan veya hayvanların bağırsaklarında yaşayan yassı solucanlar takımı, şeritgiller


şeritli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şeridi olan

Örnek:

1. Beyaz eteği, lacivert ceketi ve altın şeritli kaptan kasketiyle güvertede dolaşıyor.

1. Beyaz eteği, lacivert ceketi ve altın şeritli kaptan kasketiyle güvertede dolaşıyor.


şeritsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şeridi olmayan


seriverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serivermek işi