Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
serilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Serilme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Bu karşılık, sahiplerinin adları, gazeteleri ve neşir tarihleriyle aynen göz önüne serilebilir.

1. Bu karşılık, sahiplerinin adları, gazeteleri ve neşir tarihleriyle aynen göz önüne serilebilir.


serili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Serilmiş, yayılmış

Örnek:

1. Yerde yumuşak kilimler serili geniş odasına bağdaş kurup yerleşiriz.

1. Yerde yumuşak kilimler serili geniş odasına bağdaş kurup yerleşiriz.


serilip serpilmek
Anlamı:

1. rahat bir biçimde yatmak

2. gelişmek


serilip yatmak
Anlamı:

1. rahat bir biçimde yatmak


seriliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serilme işi


serilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serilmek işi


serilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Serme işi yapılmak

Örnek:

1. Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi.

1. Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi.

2. Bir yere uzanıp yatmak

Örnek:

1. Yorgun ve bitkin, korkudan tir tir titrer bir hâlde salın üstüne serildik.

1. Yorgun ve bitkin, korkudan tir tir titrer bir hâlde salın üstüne serildik.


serim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serme işi

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Oyun, roman, hikâye, masal vb. anlatı türlerinde kişilerin ve çevrenin tanıtıldığı, konunun, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm


serin

İlgili Kelimeler:

serinkanlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Az soğuk, ılık ile soğuk arası

Örnek:

1. Kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin.

1. Kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin.

2. Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren


serin gel!
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , `sakin ol, soğukkanlı davran` anlamında kullanılan bir uyarma sözü


serin tutmak
Anlamı:

1. sıcaktan etkilenmeden daha soğuk bir durumda bulundurmak

Örnek:

1. Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi.

1. Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi.


serince
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Az serin, serine yakın


Serinhisar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : seri'nhisar

serinkanlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Soğukkanlı

Örnek:

1. Serinkanlı olanlar hırslı olamayacak kadar uyuşuk ve tembeldirler.

1. Serinkanlı olanlar hırslı olamayacak kadar uyuşuk ve tembeldirler.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Soğukkanlı bir biçimde

Örnek:

1. Mesele biraz serinkanlı düşünülürse pek fazla büyütmeye de değmezdi.

1. Mesele biraz serinkanlı düşünülürse pek fazla büyütmeye de değmezdi.


Telaffuz : seri'nkanlı

serinkanlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soğukkanlılık

Örnek:

1. Ben bütün utanmazlığımı ve serinkanlılığımı ele alarak cevap verdim.

1. Ben bütün utanmazlığımı ve serinkanlılığımı ele alarak cevap verdim.


serinleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinlemek durumu


serinlemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hava serin bir duruma gelmek, hafifçe soğumak, serinleşmek

Örnek:

1. Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın.

1. Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın.

2. Hafif soğukluk duymak

Örnek:

1. Gülleri koklardın, kuşları dinlerdin / Rüzgâr esmezse terasta serinlerdin

1. Gülleri koklardın, kuşları dinlerdin / Rüzgâr esmezse terasta serinlerdin

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Biraz avunarak ferahlamak

Örnek:

1. Canım şurada bir tek atalım, serinleriz, konuşuruz, dediler.

1. Canım şurada bir tek atalım, serinleriz, konuşuruz, dediler.


serinlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinlendirmek işi


serinlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Serinlenme işini yaptırmak

Örnek:

1. Hava sıcak, denize bakarak gözlerimi serinlendirmekteyim.

1. Hava sıcak, denize bakarak gözlerimi serinlendirmekteyim.


serinlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinlenmek durumu


serinlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Serinlik duymak

Örnek:

1. Girin, oturun, dinlenin, serinlenin diye içeriye çağırıyor.

1. Girin, oturun, dinlenin, serinlenin diye içeriye çağırıyor.


serinleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinleşmek durumu


serinleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Serin duruma gelmek, serinlemek, serinlik vermek

Örnek:

1. Artık havalar serinleşiyor, kış geliyordu.

1. Artık havalar serinleşiyor, kış geliyordu.


serinletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serinletebilmek işi


serinletebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Serinletme ihtimali veya imkânı bulunmak