şerefesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şerefesi olmayan (minare)

şerefiye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yer bayındır duruma getirildiğinde çevrede bulunan mülklerin değeri arttığından, sahiplerinden belediyece alınan para

2. Kooperatiflerde üst katlardaki evlerin veya caddeye bakan evlerin sahiplerinden alınan fazla ücret

Lisan : Arapça şerefiyye

şereflendirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şereflendirilmek durumu

şereflendirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şereflendirme işi yapılmak

şereflendirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şereflendirmek işi, onurlandırma

şereflendirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kendisine saygı duyulan bir kimse, bir yere gelerek oradakileri mutlu etmek, onurlandırmak

şerefleniş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şereflenme işi

şereflenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şereflenmek işi, onurlanma, teşerrüf

şereflenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Onurlanmak, teşerrüf etmek

şerefli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Onurlu

Örnek:

1. Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz.

1. Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz.

Şereflikoçhisar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ankara iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : şerefli'koçhisar

şereflilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şerefli olma durumu

şerefsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şereften yoksun olan, onursuz

şerefsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şerefsiz olma, şerefini koruyamama durumu, onursuzluk

şerefyap

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Şeref kazanan (kimse)

Lisan : Arapça şeref + Farsça -yāb

Telaffuz : şerefya:p

şerefyap olmak

Anlamı:

1. onur kazanmak

seremoni

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tören

2. Genellikle resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü

Lisan : Fransızca cérémonie

seren

İlgili Kelimeler:

yarım seren, yatay seren

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

serenat

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası

2. Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser

Lisan : Fransızca sérénade

serencam

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir işin, bir olayın sonu, akıbet

Örnek:

1. Olsun deminiz, olmasın gamınız, hayra dönsün serencamınız.

1. Olsun deminiz, olmasın gamınız, hayra dönsün serencamınız.

2. Başa gelen bir durum veya olay

Lisan : Farsça ser + encām

Telaffuz : serenca:mı

serendi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dört, altı veya sekiz direk üstüne yapılmış tahıl, meyve ve sebze kurusunu saklamak için kullanılan kiler

seretan

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yengeç

Lisan : Arapça sereṭān

Telaffuz : sereta:nı

Seretan

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Yengeç

Özel: Evet

serf

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle

Lisan : Fransızca serf

sergen

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Raf

2. Nesnelerin, insanlara gösterilmek, satılmak için sergilendiği camlı bölme veya yer, camekân, vitrin