Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
serbestleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Serbestleşme işini yaptırmak


serbestlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Serbest olma durumu

Örnek:

1. Ben, artık bütün hareket serbestliğimi kaybedip kendimi bürokrasi denilen mengenenin paslı silindirine kaptırmıştım.

1. Ben, artık bütün hareket serbestliğimi kaybedip kendimi bürokrasi denilen mengenenin paslı silindirine kaptırmıştım.

2. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , İthalatı serbest bırakma, ithalata konulmuş miktar sınırlamalarını kaldırma, liberalizm, liberasyon


şerbet

İlgili Kelimeler:

ahududu şerbeti, baldıranşerbeti, demirhindi şerbeti, ecel şerbeti, karadut şerbeti, kızılcık şerbeti, koruk şerbeti, lohusa şerbeti, nar şerbeti, tutkal şerbeti, vişne şerbeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek

2. Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek

Örnek:

1. Gelin hanım, köşesine yerleştirildikten sonra şerbetler dağıtılmaya başladı.

1. Gelin hanım, köşesine yerleştirildikten sonra şerbetler dağıtılmaya başladı.

3. Bazı maddelerin suda eritilmişi

Örnek:

1. Çimento şerbeti. Gübre şerbeti.

1. Çimento şerbeti. Gübre şerbeti.

4. Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek


Lisan : Arapça şerbet

şerbet gibi
Anlamı:

1. yumuşak, güzel (hava)


şerbet içmek
Anlamı:

1. sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda şerbet içilerek tören yapmak


şerbetçi

İlgili Kelimeler:

şerbetçi otu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şerbet yapan veya satan kimse

2. Şerbet satılan yer

Örnek:

1. Şerbetçide temiz bardak bulamayan müşteri, gözlerini devire devire bağırıyor.

1. Şerbetçide temiz bardak bulamayan müşteri, gözlerini devire devire bağırıyor.


şerbetçi otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yaprakları karşılıklı, sapı sarılgan olan, çiçekleri yumurtamsı kozalaklara dönüşen ve kozalaklarından bira yapımında yararlanılan çok yıllık ve otsu bir bitki (Humulus lupulus)


şerbetçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şerbet yapma ve satma işi


şerbetleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şerbetlemek işi


şerbetlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yılan vb. hayvanların sokmaması veya soktuğunda zehrin etkisiz olması için bir kimseyi afsunlamak

2. Tarımda toprağın verimini artırmak için bitkiye gübre suyu vermek


şerbetlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şerbetlenmek işi


şerbetlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yılan vb. hayvanların sokmaması veya soktuğunda zehrinin etkisiz olması için afsunlanmak

2. Tarımda toprağın verimini artırmak için bitkiye gübre suyu verilmek


şerbetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şerbeti olan, şerbet katılmış olan

2. Yılan, akrep vb. hayvanların sokmasından zarar görmeyen

Örnek:

1. Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!

1. Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan

Örnek:

1. Yalana şerbetli.

1. Yalana şerbetli.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan

Örnek:

1. Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi.

1. Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi.


şerbetlik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şerbet yapmaya yarayan veya şerbet yapmak için ayrılmış olan


şerbetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şerbeti olmayan

2. Yılan vb. hayvanların sokmasına karşı şerbeti olmayan

3. Şerbet verilmemiş olan


şerç
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , Anüs


Lisan : Arapça şerc

serçe

İlgili Kelimeler:

serçe parmak, ağaç serçesi, dağ serçesi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Serçegillerden, insanlara yakın yerlerde yaşayan, kışın göçmeyen, koyu boz renkli, ötücü küçük bir kuş (Passer domesticus)


serçe parmak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beş parmağın en küçüğü, küçük parmak

Örnek:

1. Aynaya bakıyor, gözlerinin altındaki şişkinliklere serçe parmağıyla dokunuyor.

1. Aynaya bakıyor, gözlerinin altındaki şişkinliklere serçe parmağıyla dokunuyor.


serçeden korkan darı ekmez
Anlamı:

1. `tehlikeleri gözde büyüterek işe girişmekte çekingen davrananlar amaçlarına ulaşamazlar` anlamında kullanılan bir söz


serçegiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Gagaları koni biçiminde, böcek, meyve vb. ile beslenen, örnek hayvanı serçe olan kuşlar sınıfı


serçin
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Mekiğin parçalarından her biri

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Seçme, seçkin olan


Lisan : Farsça serçīn

serdar

İlgili Kelimeler:

kır serdarı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Başkomutan

Örnek:

1. Bu selvi ormanının içinde nice vezirler, serdarlar, kazaskerler metfundur.

1. Bu selvi ormanının içinde nice vezirler, serdarlar, kazaskerler metfundur.


Lisan : Farsça serdār

Telaffuz : serda:rı

serdarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başkomutanlık


serde ... var
Anlamı:

1. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , sözü edilen kimsedeki bir niteliği anlatan söz

Örnek:

1. Bakakalırım giden geminin ardından / Atamam kendimi denize, dünya güzel / Serde erkeklik var, ağlayamam

1. Bakakalırım giden geminin ardından / Atamam kendimi denize, dünya güzel / Serde erkeklik var, ağlayamam


serdengeçti
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Fedai


Telaffuz : serde'ngeçti