Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sepken

İlgili Kelimeler:

sulu sepken

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kısa süreli ve az yağan yağmur, kar


septik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Kuşkucu


Lisan : Fransızca sceptique

septisemi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kan zehirlenmesi


Lisan : Fransızca septicémie

septisizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Kuşkuculuk


Lisan : Fransızca scepticisme

sepya
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mürekkep balığından alınan koyu siyah boya

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu boya ile yapılan (resim)


Lisan : Fransızca sépia

Telaffuz : se'pya

ser
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Limonluk

Örnek:

1. Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir.

1. Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir.


Lisan : Fransızca serre

ser

İlgili Kelimeler:

serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Baş, kafa

2. Başkan, reis

Örnek:

1. Sertabip. Sermürettip.

1. Sertabip. Sermürettip.


Lisan : Farsça ser

şer

İlgili Kelimeler:

ehvenişer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötülük, fenalık

Örnek:

1. Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi, şerrin hayra galebesi demekti.

1. Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi, şerrin hayra galebesi demekti.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kötü, fena


Lisan : Arapça şerr

ser verip sır vermemek
Anlamı:

1. ağzı sıkı olmak


sera
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, limonluk, ser (II)


Lisan : İtalyanca serra

Telaffuz : se'ra

seracı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sera yapan kişi

2. Serada turfanda sebze ve çiçek yetiştirip satan kimse


seracılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seracının yaptığı iş

2. Seracı olma durumu


şerait
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şartlar, koşullar

Örnek:

1. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

1. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.


Lisan : Arapça şerāʾiṭ

Telaffuz : şera:it

serak
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi


Lisan : Fransızca sérac

seramik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek vb. nesne

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselenden yapılan


Lisan : Fransızca céramique

seramikçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seramikle uğraşan kimse


seramikçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seramikçinin işi


şeran
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , İslam hukuku açısından


Lisan : Arapça şerʿan

Telaffuz : şe'ran

serap

İlgili Kelimeler:

buz serabı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen göz yanılması, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık

Örnek:

1. Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur.

1. Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur.


Lisan : Farsça serāb

Telaffuz : sera:bı

serapa
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Baştan başa

Örnek:

1. İniverdik uyumuşların önüne karadan gemilerle / Kesildiler serapa nur, serapa hayret

1. İniverdik uyumuşların önüne karadan gemilerle / Kesildiler serapa nur, serapa hayret


Lisan : Farsça serāpā

Telaffuz : sera:pa:

şerare
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kıvılcım

Örnek:

1. Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti.

1. Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti.


Lisan : Arapça şerāre

Telaffuz : şera:re

serasker

İlgili Kelimeler:

serasker kapısı

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Sadrazamlık göreviyle yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin unvanı


Lisan : Farsça ser + Arapça ʿasker

Telaffuz : se'rasker

serasker kapısı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Seraskerin resmî görev yeri


seraskerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seraskerin görevi veya makamı


serazat
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Serbest, özgür

2. Tasasız


Lisan : Farsça ser + āzād

Telaffuz : sera:zat