sepetçi söğüdü

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Söğütgillerden, yaprakları uzun, dalları sepet örmeye elverişli bir tür söğüt, ban ağacı, sorgun (Salix viminalis)

sepetçik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük sepet

Örnek:

1. Bir sepetçik taze yumurta alıyordu.

1. Bir sepetçik taze yumurta alıyordu.

sepetçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepet yapma veya satma işi

sepetkulpu

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Basık kemer veya tonoz

Telaffuz : sepe'tkulpu

sepetleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepetlemek işi

sepetlemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Meyve, sebze vb.ni sepete koymak, sepete yerleştirmek

2. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Başından savmak

Örnek:

1. Makbule, bu üç kocayı birer birer nasıl sepetlediğini hiç çekinmeden anlatıyor.

1. Makbule, bu üç kocayı birer birer nasıl sepetlediğini hiç çekinmeden anlatıyor.

3. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , İşinden çıkarmak

sepetlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepetlenmek işi

sepetlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sepetleme işi yapılmak

2. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Bir yerden uzaklaştırılmak, kovulmak

sepetleyebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepetleyebilmek işi

sepetleyebilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sepetleme ihtimali veya imkânı bulunmak

sepetli

İlgili Kelimeler:

sepetli motosiklet, senetli sepetli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sepeti olan

sepetli motosiklet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yan tarafında eşya ve yolcu taşımaya elverişli, tek tekerlekli sepeti bulunan motosiklet

sepetlik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sepet yapmaya elverişli olan

Örnek:

1. Sepetlik saz.

1. Sepetlik saz.

2. isim , isim , isim , isim , Yapılarda çıkıntı

3. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Göbek çevresindeki karın bölgesi

sepetsiz

İlgili Kelimeler:

senetsiz sepetsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sepeti olmayan

sepette pamuğu olmamak

Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , bilgisiz, boş kafalı olmak

sepi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deri, post vb.ni kullanabilecek duruma getirmek için uygulanan işlemlerin tümü

sepici

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ

sepicilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepicinin işi, tabaklık, debagat

sepil sepil

Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Yavaş yavaş

Örnek:

1. Sepil sepil yağan kar m'ola / Çırpını çırpını gelen yâr m'ola?

1. Sepil sepil yağan kar m'ola / Çırpını çırpını gelen yâr m'ola?

sepileme fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sepilemek işi, tabaklama

sepilemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Deri, post vb.ni kullanılabilecek bir duruma getirmek için çeşitli işlemlerden geçirmek, uygulamak, tabaklamak

sepilenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepilenmek işi

sepilenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sepileme işi yapılmak, tabaklanmak

sepili

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sepilenmiş, tabaklanmış (deri, post)

şepit

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hamurdan çok ince açılarak sacda pişirilen ekmek