92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Ağızdaki kokuları gidermek için çiğnenen baharlı bir madde
1. isim , isim , isim , isim , Doların yüzde biri değerinde para birimi
Lisan : İngilizce cent
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Dizim
Lisan : Fransızca syntagme
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Söz dizimi
Lisan : Fransızca syntaxe
1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Söz dizimsel
Lisan : Fransızca syntactique
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim
1. Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir.
1. Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir.
Lisan : Fransızca synthèse
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Hücre sitoplazması içinde çekirdeğin yakınında bulunan, açık renkli ve genellikle homojen plazma kütlesi
Lisan : Fransızca centrosome
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Orta Çağda Avrupa'da toprağı olan derebeyi
1. Senyörün etrafındakilerden biri dayanamayıp bir kahkaha salıverdi.
1. Senyörün etrafındakilerden biri dayanamayıp bir kahkaha salıverdi.
2. Fransa'da bir soyluluk unvanı
Lisan : Fransızca seigneur
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Değirmen taşının ekseni
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek
sepet kafalı, sepetkulpu, sepet sandık, sepet topu, sandık sepet, senet sepet, sürü sepet, çamaşır sepeti, çöp sepeti, dalyan sepeti, Karamürsel sepeti
1. isim , isim , isim , isim , Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kabın aldığı ölçüde
1. Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.
1. Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kap biçiminde örülerek yapılmış
1. Sepet sandık. Sepet araba.
1. Sepet sandık. Sepet araba.
4. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Sazdan örülmüş balık kapanı
5. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm
6. spor , spor , spor , spor , Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ
Lisan : Farsça seped
1. argo , argo , argo , argo , işinden çıkarmak, sepetlemek
1. Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı.
1. Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı.
2. yanından uzaklaştırmak, gitmesini sağlamak, sepetlemek
1. sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Ahmak, alık
1. isim , isim , isim , isim , İnce dallardan örülmüş ve çoğu meşin ile kaplanmış, sepete benzeyen sandık
sepetçi kavağı, sepetçi söğüdü
1. isim , isim , isim , isim , Sepet yapan veya satan kimse
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çalık kavak