Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sensen
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağızdaki kokuları gidermek için çiğnenen baharlı bir madde


sensiz
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sen olmaksızın


sensör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duyarga


Lisan : İngilizce sensor

sensörlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Duyargalı


sent
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doların yüzde biri değerinde para birimi


Lisan : İngilizce cent

sentagma
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Dizim


Lisan : Fransızca syntagme

sentaks
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Söz dizimi


Lisan : Fransızca syntaxe

sentaktik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Söz dizimsel


Lisan : Fransızca syntactique

sentetik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bileşimli


Lisan : Fransızca synthétique

sentez
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim

Örnek:

1. Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir.

1. Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir.


Lisan : Fransızca synthèse

sentezleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sentezlemek işi


sentezlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sentez durumuna getirmek


sentrozom
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Hücre sitoplazması içinde çekirdeğin yakınında bulunan, açık renkli ve genellikle homojen plazma kütlesi


Lisan : Fransızca centrosome

senyör
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Orta Çağda Avrupa'da toprağı olan derebeyi

Örnek:

1. Senyörün etrafındakilerden biri dayanamayıp bir kahkaha salıverdi.

1. Senyörün etrafındakilerden biri dayanamayıp bir kahkaha salıverdi.

2. Fransa'da bir soyluluk unvanı


Lisan : Fransızca seigneur

senyörlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Senyör olma durumu

2. Senyörün toprağı


sepek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Değirmen taşının ekseni


sepeleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepelemek işi


sepelemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kısa süreler içinde ve serpinti hâlinde yağmak, dökülmek, serpelemek


sepet

İlgili Kelimeler:

sepet kafalı, sepetkulpu, sepet sandık, sepet topu, sandık sepet, senet sepet, sürü sepet, çamaşır sepeti, çöp sepeti, dalyan sepeti, Karamürsel sepeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kabın aldığı ölçüde

Örnek:

1. Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.

1. Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kap biçiminde örülerek yapılmış

Örnek:

1. Sepet sandık. Sepet araba.

1. Sepet sandık. Sepet araba.

4. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Sazdan örülmüş balık kapanı

5. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm

6. spor , spor , spor , spor , Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ


Lisan : Farsça seped

sepet havası çalmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , işinden çıkarmak, sepetlemek

Örnek:

1. Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı.

1. Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı.

2. yanından uzaklaştırmak, gitmesini sağlamak, sepetlemek


sepet kafalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Ahmak, alık


sepet sandık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnce dallardan örülmüş ve çoğu meşin ile kaplanmış, sepete benzeyen sandık


sepet topu
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Basketbol


sepetçi

İlgili Kelimeler:

sepetçi kavağı, sepetçi söğüdü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sepet yapan veya satan kimse


sepetçi kavağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çalık kavak