Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
senit
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hamur tahtası


şeniyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gerçeklik


Lisan : Arapça şeʾniyyet

Şenkaya
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erzurum iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : şe'nkaya

senkretizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birbirinden ayrı düşünce, inanış veya öğretileri kaynaştırmaya çalışan felsefe sistemi


Lisan : Fransızca syncrétisme

senkron
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eş zaman, asenkron karşıtı


Lisan : Fransızca synchrone

senkroni
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Eş zamanlılık


Lisan : Fransızca synchronie

senkronik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eş zamanlı


Lisan : Fransızca synchronique

senkronizasyon
Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Eşleme


Lisan : Fransızca synchronisation

senkronizm
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Eş zamanlılık


Lisan : Fransızca synchronisme

şenlendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şenlendirilmek işi


şenlendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şenlenmesi sağlanmak


şenlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şenlendirmek işi


şenlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şenlenmesini sağlamak, neşelendirmek

Örnek:

1. Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler

1. Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler


şenleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şenlenme işi


şenlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şenlenmek işi


şenlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şen duruma gelmek, neşelenmek, gönlü açılmak

Örnek:

1. Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından.

1. Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından.

2. Bayındır duruma gelmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Canlılık, hareket kazanmak


senli benli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Aşırı derecede samimi

Örnek:

1. Senli benli davranışlarıyla, Turhan'ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu.

1. Senli benli davranışlarıyla, Turhan'ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Aşırı ölçüde samimi olarak, teklifsiz bir biçimde

Örnek:

1. Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü.

1. Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü.


senli benli olmak
Anlamı:

1. iç içe olmak, bütünleşmek

Örnek:

1. Altı ay önce tramvaylar tuhafıma gitmişti. Bu sefer onlarla daha senli benli olduk.

1. Altı ay önce tramvaylar tuhafıma gitmişti. Bu sefer onlarla daha senli benli olduk.

2. aşırı ölçüde içten, teklifsiz olmak

Örnek:

1. Salonda kahvelerini içerlerken senli benli olmuşlardı bile.

1. Salonda kahvelerini içerlerken senli benli olmuşlardı bile.


senli benlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Senli benli olma durumu


şenlik

İlgili Kelimeler:

donanma şenliği, mahya şenliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şen olma durumu, şetaret

Örnek:

1. Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki...

1. Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki...

2. Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram

Örnek:

1. Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok.

1. Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok.

3. sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , Festival

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sevinç, neşe


şenlik görmemiş
Anlamı:

1. terbiyesiz, görgüsüz (kimse)


şenlikli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğlenceli (yer)

Örnek:

1. Doğancılar'da altı kahve bulunduğunu ama hiçbirinin bunun kadar şenlikli olmadığını söyler.

1. Doğancılar'da altı kahve bulunduğunu ama hiçbirinin bunun kadar şenlikli olmadığını söyler.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hareketli (yer)


şenliksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğlenceli olmayan, eğlencesiz

2. Hareketsiz (yer)


senozoik
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Üçüncü Çağ


Lisan : Fransızca cénozoïque

Şenpazar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : şe'npazar