1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Aşırı derecede samimi
1. Senli benli davranışlarıyla, Turhan'ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu.
1. Senli benli davranışlarıyla, Turhan'ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Aşırı ölçüde samimi olarak, teklifsiz bir biçimde
1. Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü.
1. Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü.