sendik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir birliğin, ortaklığın veya alacaklılar grubunun haklarını korumakla görevli kimse

Lisan : Fransızca syndic

sendika

İlgili Kelimeler:

sarı sendika

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik

Örnek:

1. Sendikaya kayıtlı olan işçiye grev destekçisi olmak sendika emriydi.

1. Sendikaya kayıtlı olan işçiye grev destekçisi olmak sendika emriydi.

Lisan : Fransızca syndicat

Telaffuz : sendi'ka

sendikacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikacılık yapan kimse

sendikacılık

İlgili Kelimeler:

sarı sendikacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynı meslekte çalışan kimselerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak için birlik olmalarını amaçlayan akım, sendikalizm

2. Sendikaların etkinliği, sendikalizm

3. Toplum yaşamında sendikalara önemli bir görev yüklemek amacını güden öğreti, sendikalizm

sendikal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sendika ile ilgili

Örnek:

1. Sendikal haklar.

1. Sendikal haklar.

Lisan : Fransızca syndical

Telaffuz : l ince okunur

sendikalaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikalaşmak işi

sendikalaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sendikalı duruma gelmek

sendikalaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikalaştırmak işi

sendikalaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sendika hâlinde teşkilatlandırmak

sendikalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sendika üyesi olan

sendikalılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikalı olma durumu

sendikalist

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikacı

Lisan : Fransızca syndicaliste

sendikalizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikacılık

Lisan : Fransızca syndicalisme

sendikasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sendika üyesi olmayan

sendikasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sendikasız olma durumu

sendrom

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Belirge

Örnek:

1. Down sendromlu çocukların tipik bir yüz görünümü vardır.

1. Down sendromlu çocukların tipik bir yüz görünümü vardır.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sıkıntı

Örnek:

1. Pazartesi sendromu, komşu sendromu.

1. Pazartesi sendromu, komşu sendromu.

Lisan : Fransızca syndrome

sene

İlgili Kelimeler:

seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yıl

Örnek:

1. Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar

1. Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar

Lisan : Arapça sene

Senegalli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Senegal halkından olan kimse

Özel: Evet

seneidevriye

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yıl dönümü

Lisan : Arapça sene + devriyye

Telaffuz : sene'idevriye

seneikebise

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Artık yıl

Lisan : Arapça sene + kebīse

Telaffuz : sene'ikebi:se

senek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çam ağacından yapılmış su testisi

senelerce

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yıllarca

Örnek:

1. Bu ikisinin arasında senelerce süren bir cehennem hayatı oldu.

1. Bu ikisinin arasında senelerce süren bir cehennem hayatı oldu.

Telaffuz : senele'rce

senelik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yıllık

şenelme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şenelmek işi

şenelmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak

2. Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek

3. Bitki gelişmek, büyümek, serpilmek