92406 kayıt bulundu.
1. ağrı veya uyuşma dolayısıyla ayağını oynatamamak
2. alışılan bir yere gitmekten kendini alamamak
1. başkalarının kendisine yapma ihtimali bulunan kötülüklere karşı uyanık davranmak
2. dikkat etmek
1. Ayağınızı denk alıp bu sorunu bir an evvel çözümlemenizi istiyorum.
1. Ayağınızı denk alıp bu sorunu bir an evvel çözümlemenizi istiyorum.
1. bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak
1. Hatta vekilin bile ayağını kendisinin kaydırdığını iddia ediyor.
1. Hatta vekilin bile ayağını kendisinin kaydırdığını iddia ediyor.
1. bir yere gitmez olmak, uğramamak
2. başkasını bir yere artık uğramaz duruma getirmek
1. `hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız` anlamında kullanılan bir söz
1. `giderini mutlaka gelirine uydurmalısın` anlamında kullanılan bir söz
1. yüksek bir yerden geniş bir alanı görür durumda
Ön Takı : (bir yer)
1. `yalvarırım` anlamında kullanılan bir söz
1. Dadıcığım merhamet... Ayaklarının altını öpeyim...
1. Dadıcığım merhamet... Ayaklarının altını öpeyim...
1. bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak
1. `uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir` anlamında kullanılan bir söz
1. dengi olmayan bir kimseyle evlenmek
2. değersiz bir kimseyi üstün bir yere geçirmek
1. yoldan gelir gelmez, henüz dinlenmeden
1. Halep'ten İstanbul'a döndüğü gün ayağının tozu ile devrin padişahını görmeye gitmişti.
1. Halep'ten İstanbul'a döndüğü gün ayağının tozu ile devrin padişahını görmeye gitmişti.
1. bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmek
1. Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam.
1. Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam.
ayakaltı, ayak atışı, ayak bağı, ayakbastı, ayak bileği, ayak divanı, ayak hatası, ayak havlusu, ayak işi, ayak izi, ayakkabı, ayak keseri, ayak kirası, ayak oyunu, ayak perde, ayak satıcısı, ayak tabanı, ayaktakımı, ayak tarağı, ayak tedavisi, ayak tenisi, ayak teri, ayak topu, ayakucu, ayak ucu, ayaküstü, ayaküzeri, ayakyolu, ayağı bağlı, ayağı uğurlu, ayağı üzengide, ayağına çabuk, ağırayak, altıncı ayak, arka ayak, beşinci ayak, bir ayak evvel, birinci ayak, çatal ayak, dördüncü ayak, dört ayak, düzayak, giderayak, gömme ayak, ikinci ayak, kırkayak, önayak, ön ayak, sacayak, takma ayak, üçayak, üçüncü ayak, yalancı ayak, yalın ayak, yarım ayak, tepeden ayağa, danaayağı, domuzayağı, duvar ayağı, eli ayağı düzgün, göl ayağı, horozayağı, itayağı, kazayağı, kediayağı, kurtayağı, sacayağı, tavşanayağı, tavukayağı, turnaayağı, eline ayağına çabuk
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü
2. Bacak
3. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri
1. İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var.
1. İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var.
4. Vücudun belden aşağı bölümü
1. Ayağına bir pantolon çekti.
1. Ayağına bir pantolon çekti.
5. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi
1. Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız.
1. Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız.
6. Basamak
7. Futun küpü alınarak hesaplanan değer
8. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste
9. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut
10. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Göl ayağı
11. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler
12. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Halk edebiyatında uyak
1. Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler.
1. Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler.
13. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta
1. Dikme ayağı.
1. Dikme ayağı.
14. spor , spor , spor , spor , Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri
15. spor , spor , spor , spor , Altılı ganyanda yer alan her bir koşu
16. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri
1. âşıklar arasındaki tartışmalarda veya sıralı söyleyişlerde söze başlamak amacıyla kelime, kelimeler takımı, dize, beyit ile konuyu belirtmek