ayağı üzengide

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Hemen yola çıkmak üzere olan

ayağı yerden kesilmek

Anlamı:

1. ayağı yere değmez olmak

2. bir taşıta binip yaya yürümekten kurtulmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , çok mutlu olmak

ayağı yürüten baştır

Anlamı:

1. `halkın düzen içinde çalışmasını baştakiler sağlar` anlamında kullanılan bir söz

ayağına (veya ayaklarına) kapanmak

Anlamı:

1. alçalırcasına yalvarmak

Örnek:

1. Sandılar ki ihtiyar bahçıvan, paçaları sıvayacak, yeğenine Rabia'yı almak için paşanın ayaklarına kapanacak.

1. Sandılar ki ihtiyar bahçıvan, paçaları sıvayacak, yeğenine Rabia'yı almak için paşanın ayaklarına kapanacak.

2. bağışlanmak için yalvarmak

ayağına bağ olmak

Anlamı:

1. birinin bulunduğu yerden ayrılmasına veya yaptığı işi sürdürmesine engel olmak

ayağına bağ vurmak

Anlamı:

1. önüne bir engel çıkarmak

ayağına çabuk

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen

ayağına çağırmak

Anlamı:

1. yanına gelmesini istemek

ayağına çelme takmak

Anlamı:

1. biri yürürken ayakları arasına ayak uzatıp düşürmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , birinin işinde yükselmesine engel olmak

ayağına dolanmak (veya dolaşmak)

Anlamı:

1. başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek

2. iş yapmakta olan birine engel olmak, yürümesine engel olmak

ayağına düşmek

Anlamı:

1. çok yalvarmak

Örnek:

1. Obanın bütün kadınları, delikanlıları ayağına düştü.

1. Obanın bütün kadınları, delikanlıları ayağına düştü.

ayağına geçirmek

Anlamı:

1. bir şeyi aceleyle giymek

Örnek:

1. İskemlenin üzerine dertop edilerek atılmış duran pantolonunu ayağına geçirdi.

1. İskemlenin üzerine dertop edilerek atılmış duran pantolonunu ayağına geçirdi.

ayağına gelmek

Anlamı:

1. alçak gönüllülük göstererek birinin yanına gelmek

2. emek çekilmeden elde edilmek

Örnek:

1. Kısmet ayağına geldi.

1. Kısmet ayağına geldi.

ayağına getirmek

Anlamı:

1. sıra, saygı gözetmeksizin birinin yanına gelmesini sağlamak

ayağına gitmek

Anlamı:

1. alçak gönüllülük ederek veya saygı göstererek birinin yanına varmak

ayağına ip takmak

Anlamı:

1. bir kimseyi çekiştirmek

Örnek:

1. Ara sıra ötekinin berikinin ayağına ip takmaktan başka konuşacak lakırtıları olmazdı.

1. Ara sıra ötekinin berikinin ayağına ip takmaktan başka konuşacak lakırtıları olmazdı.

ayağına kira istemek

Anlamı:

1. gelmeye nazlanmak, üşenmek

ayağına sağlık

Anlamı:

1. `gelmen çok memnun etti` anlamında kullanılan bir söz

ayağına sıcak su mu, soğuk su mu dökelim?

Anlamı:

1. seyrek gelen bir konuğa yarı sitem, yarı sevinçle söylenen söz

ayağına sıkmak

Anlamı:

1. ayağına ateş ederek tehdit amacıyla gözdağı vermek

ayağına üşenmemek

Anlamı:

1. hamarat olmak, ayak işlerini bıkmadan, yorulmadan yapmak

ayağında donu yok, fesleğen ister (veya takar) başına

Anlamı:

1. `yoksulluğuna bakmayarak süs ve gösteriş yapmak ister` anlamında kullanılan bir söz

ayağını (veya ayaklarını) altına almak

Anlamı:

1. tek bacağını (veya bacaklarını) kıvırıp üzerine oturmak

ayağını (veya ayaklarını) öpeyim

Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , `yalvarırım` anlamında kullanılan bir söz

ayağını (veya ayaklarını) sürümek

Anlamı:

1. verilen bir işi ağırdan almak

2. bir yerden uzaklaşmak üzere bulunmak

3. halk inanışına göre bir kimse gelirken ardından başkalarının da gelmesine yol açmak

4. ölmek üzere olmak