savurtma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savurtmak işi

savurtmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Savrulmasına sebep olmak, savrulmasını sağlamak

Örnek:

1. Adamakıllı bol entarisinin eteklerini savurta savurta geldi, başköşeye kuruldu.

1. Adamakıllı bol entarisinin eteklerini savurta savurta geldi, başköşeye kuruldu.

savurtuş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savurtma işi

Örnek:

1. Omuzlarına dalga dalga inen bal sarısı saçlarını, başının bir hareketiyle şöyle geriye savurtuşu unutulur gibi miydi?

1. Omuzlarına dalga dalga inen bal sarısı saçlarını, başının bir hareketiyle şöyle geriye savurtuşu unutulur gibi miydi?

savuruş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savurma işi

savuşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savuşmak işi

savuşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bulunduğu yerden aceleyle, gizlice veya dikkati çekmeden ayrılmak

Örnek:

1. Valinin yerini öğrendiği gibi savuştu Bayram, İlyas'ı peşine takıp.

1. Valinin yerini öğrendiği gibi savuştu Bayram, İlyas'ı peşine takıp.

2. Hastalık veya başka kötü bir durum geçmek, iyileşmek

savuşturabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savuşturabilmek işi

savuşturabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Savuşturma ihtimali veya imkânı bulunmak

savuşturma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savuşturmak işi

savuşturmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Geçiştirmek, atlatmak

Örnek:

1. Sevinin şehirdaşlar, bir lüks tehlikesini kolayca savuşturduk.

1. Sevinin şehirdaşlar, bir lüks tehlikesini kolayca savuşturduk.

savuşup gitmek

Anlamı:

1. ilgi çekmeden gizlice, aceleyle ayrılmak

Örnek:

1. Yemek kotaracağım diye savuşup gitti.

1. Yemek kotaracağım diye savuşup gitti.

savuşuverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savuşuvermek işi

savuşuvermek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak savuşmak

Telaffuz : savuşu'vermek

say

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çalışma, emek

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Hac ibadeti sırasında Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelme

Lisan : Arapça saʿy

Telaffuz : sa:y

say

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Düz, ince, yassı taş

Örnek:

1. Yağmur yağar da ışılaşır sayları / Eli göçmüş de bozulaşır daylağı

1. Yağmur yağar da ışılaşır sayları / Eli göçmüş de bozulaşır daylağı

say beni, sayayım seni

Anlamı:

1. sev beni, seveyim seni

saya

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kadın giysisi

5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İş önlüğü

Örnek:

1. Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı

1. Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı

Telaffuz : sa'ya

saya gezmek

Anlamı:

1. köy çocukları ramazanda veya özel günlerde çeşitli tekerlemeler söyleyip kapı kapı dolaşarak ufak tefek yiyecek toplamak

sayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayabilmek işi

sayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sayma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Dayanabilirsem kendimi murada ermiş sayabilirim.

1. Dayanabilirsem kendimi murada ermiş sayabilirim.

sayaç

İlgili Kelimeler:

sayaç takımı, ana sayaç, doğal gaz sayacı, elektrik sayacı, gaz sayacı, hava gazı sayacı, park sayacı, su sayacı, tüketici sayacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hava gazı, elektrik, su vb.nin kullanılan miktarını veya mekanik etkilenmeleri ölçen alet, saat

sayaç takımı

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Sayaç giriş tarafının gaz servis hattına, çıkış tarafının tüketici yakıt hattına bağlanması amacıyla kurulan boru donanımı ve boru bağlantı parçaları

sayacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayakkabıların sayalarını hazırlayan kimse

sayacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayacının işi

sayaçlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sayaç takılmış olan