Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
şayeste
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Uygun, yakışır


Lisan : Farsça şāyeste

Telaffuz : şa:yeste

şayet
Anlamı:

1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Eğer

Örnek:

1. Bu parayı şayet sen ben vermezsek veren, başkaları olacak.

1. Bu parayı şayet sen ben vermezsek veren, başkaları olacak.


Lisan : Farsça şāyed

Telaffuz : şa':yet

sayfa

İlgili Kelimeler:

sayfa ekran, itibari sayfa

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri, sahife

Örnek:

1. Parmaklarını sayfaların arasına sokup casusun kendisine verdiği parayı aradı ve buldu.

1. Parmaklarını sayfaların arasına sokup casusun kendisine verdiği parayı aradı ve buldu.

2. Gazete, dergi vb. yayınlarda özel bir alan için ayrılmış bölüm

Örnek:

1. Sanat sayfası.

1. Sanat sayfası.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Konu


Lisan : Arapça ṣaḥīfe

sayfa bağlamak
Anlamı:

1. dizgide dökülen kurşun satırları bir sayfa düzeni içinde toplayarak sıkıca iple bağlamak

Örnek:

1. Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi.

1. Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi.


sayfa ekran
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Kullanıcıyı bilgilendirmek amacıyla görüntü ekranının bütününü kaplayan bilgi


sayfalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayfalamak işi, mizanpaj


sayfalamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , bilişim , bilişim , -i , -i , bilişim , bilişim , Bilgisayarda sayfalara ayrılmış bir bellek kullanma düzenine dayalı sistemi uygulamak

2. Gazete, dergi vb. yayınlarda sayfa düzeni yapmak


sayfalandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayfalandırmak işi


sayfalandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gazetecilikte, basımevinde dizilen yazılara sayfa düzeni vermek

Örnek:

1. Arka kapak için, dünya karikatürleri için seçtiklerimi o istif eder, o sayfalandırır, o renklendirir.

1. Arka kapak için, dünya karikatürleri için seçtiklerimi o istif eder, o sayfalandırır, o renklendirir.


sayfalanmış program
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayfalar hâlinde düzenlenmiş program


sayfalık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir sayıda sayfası olan

Örnek:

1. Elli sayfalık kitap.

1. Elli sayfalık kitap.

2. Herhangi bir sayıda sayfaya sığabilen

Örnek:

1. Bir sayfalık yazı.

1. Bir sayfalık yazı.


sayfiye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazlık, yazlık ev

Örnek:

1. Kısa bir müddet sonra o ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi.

1. Kısa bir müddet sonra o ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi.

2. Şehre yakın kır kesimi


Lisan : Arapça ṣayfiyye

saygı

İlgili Kelimeler:

saygıdeğer, saygı duruşu, öz saygı, sıra saygı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram

Örnek:

1. İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir.

1. İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir.

2. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu


saygı duruşu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saygı belirtmek için alınan hazır ol durumu


saygı duymak (veya beslemek)
Anlamı:

1. birine, bir şeye karşı saygı hissetmek

Örnek:

1. Şakır şakır yağan yağmurlara benzeyen insanlara, düşmanım da olsalar saygı duyarım.

1. Şakır şakır yağan yağmurlara benzeyen insanlara, düşmanım da olsalar saygı duyarım.


saygı göstermek
Anlamı:

1. saymak, değer vermek

Örnek:

1. Kendilerine büyük saygı gösterdim ve imdatlarına muhtaç olduğumu belirttim.

1. Kendilerine büyük saygı gösterdim ve imdatlarına muhtaç olduğumu belirttim.


saygıdeğer
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kendisine saygı gösterilmeye değer, muhterem


Telaffuz : saygı'değer

saygıdeğerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saygıdeğer olma durumu, muhteremlik


saygılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saygısı olan, saygı gösteren, hürmetli, hürmetkâr

Örnek:

1. Annem sıcakkanlı ve saygılıydı.

1. Annem sıcakkanlı ve saygılıydı.


saygılıca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Saygılı bir biçimde, hürmetlice, hürmetkârane


Telaffuz : saygılı'ca

saygılılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saygılı olma durumu, hürmetkârlık


saygın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saygı gören, sayılan, hatırlı, itibarlı, muteber

Örnek:

1. Artık saygın biri olmasına ramak kalmıştı.

1. Artık saygın biri olmasına ramak kalmıştı.


saygınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, itibar, prestij

Örnek:

1. Benim tiyatroya tutuluşum gibi, yaşamaya tutulmuş bütün o kadınların hayatlarındaki saygınlığı gördüm.

1. Benim tiyatroya tutuluşum gibi, yaşamaya tutulmuş bütün o kadınların hayatlarındaki saygınlığı gördüm.


saygısız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gereken saygıyı göstermeyen, saygısı olmayan, hürmetsiz

Örnek:

1. Kimdir bilir misin? Vatanın ... Şimdi saygısız / Bir göz bu nazlı çehreye -Allah esirgesin- / Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?

1. Kimdir bilir misin? Vatanın ... Şimdi saygısız / Bir göz bu nazlı çehreye -Allah esirgesin- / Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?


saygısızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Saygısız bir biçimde, saygısız olarak, hürmetsizce, terbiyesizce, laubaliyane

Örnek:

1. Elinizi şimdi, saygısızca hatta hayâsızca öpebilir miyim?

1. Elinizi şimdi, saygısızca hatta hayâsızca öpebilir miyim?


Telaffuz : saygısı'zca