Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
şarkılaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şarkı durumuna getirmek


şarkılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde şarkı bulunan


şarkımsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şarkıyı andıran, şarkıya benzeyen, şarkı gibi


sarkıntı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağı doğru uzanan, sarkan şey

Örnek:

1. Kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı.

1. Kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı.

2. Sataşma, takılma


sarkıntı olmak
Anlamı:

1. sataşmak, takılmak, musallat olmak


sarkıntılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle kadınlara sataşma, laf atma, rahatsız etme, huzur bozma, tasallut


sarkıntılık etmek (veya yapmak)
Anlamı:

1. sataşmak, laf atmak

Örnek:

1. Sarkıntılık yapacak herif, sabahtan akşama kadar kızın yolunu gözler mi?

1. Sarkıntılık yapacak herif, sabahtan akşama kadar kızın yolunu gözler mi?


sarkış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarkma işi


Şarkışla
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sivas iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : şa'rkışla

sarkıt
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Mağaraların tavanında aşağıya doğru oluşan, genellikle koni biçiminde kalker birikintisi, damla taş, stalaktit


sarkıtabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarkıtabilmek işi


sarkıtabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sarkıtma ihtimali veya imkânı bulunmak


sarkıtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarkıtmak işi

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Sarkıt biçiminde süs


sarkıtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin sarkmasını sağlamak

Örnek:

1. Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır.

1. Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Asmak, darağacına çekmek


Şarkiyat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doğu bilimi, oryantalizm


Lisan : Arapça şarḳiyyāt

Telaffuz : şarkiya:tı

Şarkiyatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğu bilimci


Şarkiyatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğu bilimleriyle uğraşma


Şarkkâri
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğu örneklerine benzer


Telaffuz : şarkkâ:ri

Şarklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğulu

Örnek:

1. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?

1. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?


Şarklılaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğululaşma


Şarklılaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Doğululaşmak


Şarklılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğululuk


sarkma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarkmak işi


sarkmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Aşağıya doğru uzamak veya uzanmak

Örnek:

1. Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu.

1. Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu.

2. argo , argo , argo , argo , Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yolunu uzatmak, uğramak


sarkom
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kötücül bağ dokusu uru


Lisan : Fransızca sarcome