92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
1. Kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı.
1. Kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı.
2. Sataşma, takılma
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle kadınlara sataşma, laf atma, rahatsız etme, huzur bozma, tasallut
1. sataşmak, laf atmak
1. Sarkıntılık yapacak herif, sabahtan akşama kadar kızın yolunu gözler mi?
1. Sarkıntılık yapacak herif, sabahtan akşama kadar kızın yolunu gözler mi?
1. isim , isim , isim , isim , Sivas iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : şa'rkışla
1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Mağaraların tavanında aşağıya doğru oluşan, genellikle koni biçiminde kalker birikintisi, damla taş, stalaktit
1. isim , isim , isim , isim , Sarkıtmak işi
2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Sarkıt biçiminde süs
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin sarkmasını sağlamak
1. Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır.
1. Kayığın bordasına oturup bacaklarını dışarı sarkıtan da vardır.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Asmak, darağacına çekmek
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doğu bilimi, oryantalizm
Lisan : Arapça şarḳiyyāt
Telaffuz : şarkiya:tı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğulu
1. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?
1. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?
1. -e , -e , -e , -e , Aşağıya doğru uzamak veya uzanmak
1. Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu.
1. Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu.
2. argo , argo , argo , argo , Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yolunu uzatmak, uğramak
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kötücül bağ dokusu uru
Lisan : Fransızca sarcome