sarınma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarınmak işi

sarınmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Kendi üstüne sarmak

Örnek:

1. Çıkınca yıkandı, kurulandı, havluya sarınıp odasına döndü.

1. Çıkınca yıkandı, kurulandı, havluya sarınıp odasına döndü.

Sarıoğlan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : sarı'oğlan

sarıp sarmalamak

Anlamı:

1. sıkıca sarmak

Örnek:

1. Bak o zaman nasıl yakınlaşacaksınız. Güven nasıl sarıp sarmalayacak ikinizi.

1. Bak o zaman nasıl yakınlaşacaksınız. Güven nasıl sarıp sarmalayacak ikinizi.

sarıpapatya

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çiçekleri sarı renkli papatya

Telaffuz : sarı'papatya

sarış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarma işi

sarısabır

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, yaprakları oldukça yüksek bir sapın tepesinde rozet biçiminde toplanmış bulunan bir süs bitkisi, azvay (Aloe vera)

2. Bu bitkinin etli ve kalın yapraklarından çıkarılan, kırmızımtırak esmer renkli, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir madde

Telaffuz : sarı'sabır

sarısalkım

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Baklagillerden, salkım durumunda sarı çiçekleri bulunan, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaç (Laburnum anagyroides)

Telaffuz : sarı'salkım

sarışın

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarı saçlı ve ak tenli (kimse)

Örnek:

1. Yanımdakilerden bu sarışın ve kibar tavırlı paşanın kim olduğunu sordum.

1. Yanımdakilerden bu sarışın ve kibar tavırlı paşanın kim olduğunu sordum.

2. Sarıya yakın renkli

Örnek:

1. Sarışın bir kış güneşi maviyi billurlaştırıyor, bulutları pamuk yığınlarına çeviriyordu.

1. Sarışın bir kış güneşi maviyi billurlaştırıyor, bulutları pamuk yığınlarına çeviriyordu.

sarışınca

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarışına yakın

sarışınlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarışın olma durumu

Örnek:

1. Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından.

1. Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından.

Sarıveliler

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karaman iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : sarı'veliler

sarıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarıvermek işi

sarıvermek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak sarmak

Örnek:

1. Aman haydi şunu çabuk sarıverin. Vakit yok!

1. Aman haydi şunu çabuk sarıverin. Vakit yok!

Telaffuz : sarı'vermek

Sarıyahşi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : sarı'yahşi

Sarıyer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : sarı'yer

sarıyonca

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sarı yapraklı bir tür yonca

Telaffuz : sarı'yonca

Sarız

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : sa'rız

sarızambak

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sarı çiçekli zambak

Telaffuz : sarı'zambak

şarj

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Yükleme

Lisan : Fransızca charge

şarj etmek

Anlamı:

1. yüklemek

2. argo , argo , argo , argo , bir şeyi anlamaya, kavramaya başlamak

şarjör

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomatik silahlarda, belli sayıda mermi taşıyan ve bu mermileri namluya arka arkaya sürmeye yarayan mekanizma

Lisan : Fransızca chargeur

şarjörlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şarjörü olan

şarjörsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şarjörü olmayan

şark

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doğu

Lisan : Arapça şarḳ