Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sarmaş dolaş olmak
Anlamı:

1. birbirine sarılıp kucaklaşmak

Örnek:

1. Batan bir gemide birbirini arayıp bulduktan sonra sarmaş dolaş olmuş felaketzedelere benziyorlar.

1. Batan bir gemide birbirini arayıp bulduktan sonra sarmaş dolaş olmuş felaketzedelere benziyorlar.

2. iç içe girmek, karman çorman olmak


sarmaşan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , Sarılgan


sarmaşık

İlgili Kelimeler:

çit sarmaşığı, deniz sarmaşığı, duvar sarmaşığı, Japon sarmaşığı, kuzu sarmaşığı, orman sarmaşığı, yer sarmaşığı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix)

Örnek:

1. Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı.

1. Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı.


sarmaşıkgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Örnek bitkisi sarmaşık olan, iki çeneklilerden bir bitki familyası


sarmaşıklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarmaşığı olan


sarmaşıksız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarmaşığı olmayan


sarmaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarmaşmak işi


sarmaşmak fiil

İlgili Kelimeler:

sarmaş dolaş

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Birbirine sarılmak, kucaklaşmak


sarmısak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 sarımsak


sarnıç

İlgili Kelimeler:

sarnıç gemisi, sarnıç vagonu, su sarnıcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağmur sularının biriktirildiği üstü kapalı yapı

Örnek:

1. Birlikte kalenin sarnıcına kadar yürüdüler.

1. Birlikte kalenin sarnıcına kadar yürüdüler.

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Gemilerde bulunan sacdan yapılmış tatlı su deposu


Lisan : Arapça ṣahrīc, sihrīc

sarnıç gemisi
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Petrol, benzin gibi akaryakıtları taşımaya yarayan gemi


sarnıç vagonu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akaryakıt taşımaya yarayan deposu olan vagon


sarnıçlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarnıcı olan


sarp
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dik, çıkması ve geçilmesi güç (yer), yalman

Örnek:

1. İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz.

1. İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güç, zor


sarpa
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İzmaritlerden, boyu 35 santimetre kadar olan bir Akdeniz balığı (Boops salpa)


Lisan : Rumca

Telaffuz : sa'rpa

sarpa sarmak (veya çekmek)
Anlamı:

1. güçlükler ortaya çıkmak, çözülmesi çok güç bir duruma gelmek

Örnek:

1. Böyle böyle, işler sarpa sarmaya başladı.

1. Böyle böyle, işler sarpa sarmaya başladı.

2. Düz ovada sarpa çekme yolunu / Ver mektebe okutsunlar oğlunu

2. Düz ovada sarpa çekme yolunu / Ver mektebe okutsunlar oğlunu


şarpi
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Altı düz, üçgen biçiminde tek direkli, iki yelkenli, iki kişilik tekne


Lisan : İngilizce sharpie

sarpın
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Tahıl kuyusu, zahire ambarı, silo

2. Ekmeği koymaya yarayan dört gözlü sandık


Lisan : Rumca

sarplaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarplaşmak işi


sarplaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sarp bir duruma girmek

Örnek:

1. Yol birdenbire sarplaştı.

1. Yol birdenbire sarplaştı.


sarplık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarp olma durumu


sarraf

İlgili Kelimeler:

adam sarrafı, insan sarrafı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuyumcu

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Mesleği, değerli kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse


Lisan : Arapça ṣarrāf

sarrafiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sarraflık hakkı


Lisan : Arapça ṣarrāfiyye

Telaffuz : sarra:fiye

sarraflık

İlgili Kelimeler:

sarraflık hakkı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarrafın işi


sarraflık hakkı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarrafın altın bozma, değiştirme vb. işler için üstelik olarak aldığı para, baş, sarrafiye