Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sarılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sarma işi yapılmak

Örnek:

1. Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum.

1. Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum.

2. -e , -e , -e , -e , Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak

Örnek:

1. Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu.

1. Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu.

3. -e , -e , -e , -e , Kollarını dolamak, kucaklamak

Örnek:

1. Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü.

1. Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü.

4. Bütün gücü ile ele almak

5. Hemen yapmaya koyulmak, girişmek

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek

Örnek:

1. İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır.

1. İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır.


şarıltı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şarıldayan şeyin çıkardığı sesin adı

Örnek:

1. Derenin şarıltısı buradan duyuluyor.

1. Derenin şarıltısı buradan duyuluyor.


şarıltılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şarıltısı olan


şarıltısız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şarıltısı olmayan


sarım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarma işi

2. Bir şeyi bir kez saracak miktar

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası


sarımlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarılmış, burgulu


sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış
Anlamı:

1. `insanlar kötü yanlarını kolay kolay belli etmezler, haklarında yargıda bulunmakta acele edilmemelidir` anlamında kullanılan bir söz


sarımsak

İlgili Kelimeler:

sarımsak hardalı, sarımsak otu, yabani sarımsak, kaya sarımsağı, köpek sarımsağı, susarımsağı, taşsarımsağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, 25-100 santimetre yüksekliğinde, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi (Allium sativum)

2. Bu bitkinin baharat olarak kullanılan dişli bölümü


sarımsak hardalı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sarımsak otu


sarımsak otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, beyaz, küçük çiçekli, ovulduğunda sarımsak kokusu veren bir bitki, sarımsak hardalı (Alliaria petolata)


sarımsak yemedim ki ağzım koksun
Anlamı:

1. `kötü bir iş yapmadım ki sonucundan korkayım, sorumlu olayım` anlamında kullanılan bir söz


sarımsaklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarımsaklamak işi


sarımsaklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İçine sarımsak katmak


sarımsaklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarımsaklanmak işi


sarımsaklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sarımsaklama işine konu olmak


sarımsaklatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarımsaklatmak işi


sarımsaklatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sarımsaklı duruma getirmek


sarımsaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde sarımsak bulunan

Örnek:

1. Fransızların yüz türlü çervişli yemeği varsa doksan dokuzu bol sarımsaklıdır.

1. Fransızların yüz türlü çervişli yemeği varsa doksan dokuzu bol sarımsaklıdır.


sarımsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rengi sarıyı andıran, sarıya benzeyen, sarımtırak

Örnek:

1. Sarımsı, pürüzsüz, meyve tazeliğinde teni meydana çıktı.

1. Sarımsı, pürüzsüz, meyve tazeliğinde teni meydana çıktı.


sarımsılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarımsı olma durumu


sarımtırak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarımsı

Örnek:

1. Sarımtırak kirpiklerinin arasından bana bakan gözleri çivit mavisiydi.

1. Sarımtırak kirpiklerinin arasından bana bakan gözleri çivit mavisiydi.


sarımtıraklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarımtırak olma durumu


sarınabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarınabilmek işi


sarınabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Sarınma ihtimali veya imkânı bulunmak


sarınış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sarınma işi