sarılmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sarma işi yapılmak

Örnek:

1. Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum.

1. Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum.

2. -e , -e , -e , -e , Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak

Örnek:

1. Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu.

1. Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu.

3. -e , -e , -e , -e , Kollarını dolamak, kucaklamak

Örnek:

1. Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü.

1. Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü.

4. Bütün gücü ile ele almak

5. Hemen yapmaya koyulmak, girişmek

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek

Örnek:

1. İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır.

1. İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır.