Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
salepçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salep yapıp satan kimse

Örnek:

1. Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu.

1. Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu.


salepçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salepçinin işi


salepgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Güzel çiçekli, vanilya, orkide, venüsçarığı, salep vb. bitkileri kapsayan, tek çeneklilerden bir familya


saleplik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde salep bulunan veya salep dağıtmaya yarayan özel kap

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Salep yapımında kullanılan


şalgam

İlgili Kelimeler:

şalgam suyu, küçük şalgam, şeytan şalgamı, yağ şalgamı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)

2. Bu bitkinin insan ve hayvanlar için besin olarak kullanılan etli ve tatlı kökü

3. Şalgam suyu


Lisan : Farsça şelġam

şalgam suyu
Anlamı:

1. Doğranmış şalgam, havuç ile bulgur, su ve tuz kullanılarak yapılan bir içecek


salgı

İlgili Kelimeler:

iç salgı

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz

Örnek:

1. Tükürük bir salgıdır.

1. Tükürük bir salgıdır.

2. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Güneş'ten dışarı doğru madde fırlaması


salgılama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salgılamak işi


salgılamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , biyoloji , biyoloji , -i , -i , biyoloji , biyoloji , Salgı oluşturmak


salgılatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salgılatmak işi


salgılatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Salgılama işini yaptırmak


salgılayıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salgı üreten organ veya doku


salgılayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salgılama işi


salgılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Salgı çıkaran veya üreten


salgın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli

Örnek:

1. Salgın hastalık.

1. Salgın hastalık.

2. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kimseye birden bulaşması, epidemi

Örnek:

1. Tifo salgını. Kumar salgını.

1. Tifo salgını. Kumar salgını.

3. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Belli bir hareketin, davranışın, sözün toplumda yaygınlaşması

4. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin bir yere girip her yanı kaplaması, istila

Örnek:

1. Çekirge salgını.

1. Çekirge salgını.

5. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gereğinde herkesten para veya mal olarak toplanan geçici vergi


salgıncı
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Salgın toplayan kimse


salgıncılık
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Salgıncının yaptığı iş


salgınlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salgınlaşmak işi


salgınlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Salgın durumuna gelmek


salgınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Salgın olma durumu


salhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kesimevi

Örnek:

1. Şiir salhaneye merbut bir müessesedir ve içinde sakatattan yalnız kalp parçaları satılmaktadır.

1. Şiir salhaneye merbut bir müessesedir ve içinde sakatattan yalnız kalp parçaları satılmaktadır.


Lisan : Arapça salḫ + Farsça ḫāne

Telaffuz : salha:ne

salı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün

Örnek:

1. Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu.

1. Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu.


şali
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tiftikten yapılan bir cins ince kumaş

Örnek:

1. Ankara şalisi. Bayrak yapılan şali.

1. Ankara şalisi. Bayrak yapılan şali.


Lisan : Farsça şāl + Arapça -ī

Telaffuz : şa:li:

Salihli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manisa iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sa:li'hli

salik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yola giren, bir yolda giden


Lisan : Arapça sālik

Telaffuz : sa:lik