92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düzelme, iyileşme, iyilik
Lisan : Arapça ṣalāḥ
Telaffuz : sala:hı, l ince okunur
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yetki
1. Bu cezai salahiyet hangi kanunla tespit edilmiştir, bilmiyorum.
1. Bu cezai salahiyet hangi kanunla tespit edilmiştir, bilmiyorum.
Lisan : Arapça ṣalāḥiyyet
Telaffuz : sala:hiyet, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yetkili
1. Kral, meclis kararlarını reddetmeye mi, erteletmeye mi salahiyetli olacak?
1. Kral, meclis kararlarını reddetmeye mi, erteletmeye mi salahiyetli olacak?
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yetkili
Lisan : Arapça ṣalāḥiyyet + Farsça -dār
Telaffuz : sala:hiyettar, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)
1. Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin?
1. Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin?
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Büyümemiş karpuz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Salağa benzer, salak gibi
1. Allah selamet versin bizim Lütfiye biraz salakçadır.
1. Allah selamet versin bizim Lütfiye biraz salakçadır.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (sala'kça) Salağa benzer bir biçimde
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şal taklidi kumaş
Lisan : Farsça şāl + Yunanca
Telaffuz : şala:ki, l ince okunur
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Salakça davranışlarda bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Salak olma durumu
2. Salakça davranış
1. Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir.
1. Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir.
Macar salamı
1. isim , isim , isim , isim , Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek
Lisan : İtalyanca salame
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Semender
2. Odalar arasında gezdirilebilen bir tür kömür sobası
1. Sac sobasından, çinisinden, salamandrasına kadar bu nesneler yaşayışın orta katında oturan insanlara benzerler.
1. Sac sobasından, çinisinden, salamandrasına kadar bu nesneler yaşayışın orta katında oturan insanlara benzerler.
Lisan : Fransızca salamandre
Telaffuz : salama'ndra
1. isim , isim , isim , isim , Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
2. Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek
1. Meze tabağını hazırlamıştır bile. Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası.
1. Meze tabağını hazırlamıştır bile. Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu suyun içinde tutulmuş olan
1. Salamura balık.
1. Salamura balık.
Lisan : İtalyanca salamoiare
Telaffuz : salamu'ra
1. isim , isim , isim , isim , Salamuracının yaptığı iş
1. Zeytin salamuracılığı.
1. Zeytin salamuracılığı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Salamura yapmaya elverişli
2. Salamura yapmaya ayrılmış
1. Salamuralık balık.
1. Salamuralık balık.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Hint Okyanusu ve Çin Denizi kıyılarında yaşayan, uzun kanatlı, dört köşe kısa kuyruklu, esmer küçük kuş (Collocalia)
Lisan : Filipince