Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sakatat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. iç organlarıyla baş ve ayakları


Lisan : Arapça saḳaṭāt

Telaffuz : sakata:tı

sakatatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakatat satan kimse, sakatçı


sakatatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakatat satma işi


sakatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakatatçı

Örnek:

1. Emeğini alınca doğru hâldeki sakatçıya uğradı.

1. Emeğini alınca doğru hâldeki sakatçıya uğradı.


sakatlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakatlamak işi


sakatlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sakat bir duruma getirmek, sakat etmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bozmak


sakatlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakatlanma işi


sakatlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakatlanmak işi


sakatlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sakat duruma gelmek

Örnek:

1. Yolda makineler sık sık sakatlanır.

1. Yolda makineler sık sık sakatlanır.


sakatlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakat olma durumu, malullük, maluliyet

Örnek:

1. Sakatlığımı öne sürerek emekliye ayrılmamı isteyebilirim.

1. Sakatlığımı öne sürerek emekliye ayrılmamı isteyebilirim.

2. Kaza, terslik

Örnek:

1. Elinden bir sakatlık çıkmasın.

1. Elinden bir sakatlık çıkmasın.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yanlış, kusur, hata

Örnek:

1. Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl tamir edileceğini biliyor.

1. Sakatlığın sebebini gayet iyi görmüştür. Bunun nasıl tamir edileceğini biliyor.


şakaya almak
Anlamı:

1. söylenilen gerçek sözü şaka gibi kabul etmek

Örnek:

1. Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak şöyle cevaplandırmıştı.

1. Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak şöyle cevaplandırmıştı.


şakaya gelmek
Anlamı:

1. şakaya katlanır olmak

Örnek:

1. Öyle zannedildiği gibi şakaya gelecek bir adam olmadığını göstermek için bu, ne güzel bir fırsattı!

1. Öyle zannedildiği gibi şakaya gelecek bir adam olmadığını göstermek için bu, ne güzel bir fırsattı!


şakaya gelmemek
Anlamı:

1. şakaya dayanamamak

2. hafifsemeye, savsaklamaya gelmemek


şakaya getirmek
Anlamı:

1. ciddi bir şeyi açıktan açığa söyleyemeyip şaka görünümü vererek söylemek

Örnek:

1. Şakaya getirip söyledim, latife ediyordum.

1. Şakaya getirip söyledim, latife ediyordum.


şakaya sığınmak
Anlamı:

1. şakaya vurmak

Örnek:

1. Kaç kez şakaya sığınıp benzer yanıtlar vermişti.

1. Kaç kez şakaya sığınıp benzer yanıtlar vermişti.


şakaya vurmak
Anlamı:

1. ciddi bir söz veya davranışı şaka yoluyla geçiştirmek


şakayı kakaya çevirmek
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , şakayken kaka olmak


şakayık

İlgili Kelimeler:

denizşakayığı, denizşakayıkları

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Düğün çiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, çok yıllık güzel bir süs bitkisi (Paeonia mascula)


Lisan : Arapça şaḳāʾiḳ

Telaffuz : şaka:yık

şakayken kaka olmak
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , el ve dil ile yapılan şakadan, hoş olmayan bir sonuç veya kavga çıkmak


sake
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı


Lisan : Fransızca saké

saki
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçkili toplantılarda içki dağıtan kimse


Lisan : Arapça sāḳī

Telaffuz : sa:ki:

şaki
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haydut

Örnek:

1. Şakiler odanın içinde potinlerinin uçlarına basarak geziniyor idiyse de bakılsa bu ihtiyata hacet bile yoktu.

1. Şakiler odanın içinde potinlerinin uçlarına basarak geziniyor idiyse de bakılsa bu ihtiyata hacet bile yoktu.


Lisan : Arapça şaḳī

Telaffuz : şaki:

sakil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ağır

2. Sıkıntı veren, sıkıntılı

3. Çirkin, kaba, uyumsuz

4. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Türk müziğinde bir usul


Lisan : Arapça s̱aḳīl

Telaffuz : saki:l

şakıldak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir çeşit çocuk oyuncağı


şakilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haydutluk