92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
Lisan : Arapça saḳāmet
Telaffuz : saka:met
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Baş giysilerinde çene bağı
sakar meke, sakar otu
1. isim , isim , isim , isim , Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)
1. Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu.
1. Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yaban kazı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yuvarlak başlı, pembe veya beyaz çiçekli çalı tipi bir bitki (Dorycnium)
küçük sakarca
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sakar gibi, sakara benzer bir biçimde
Telaffuz : saka'rca
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bir sıvıda çözelti durumunda bulunan şeker miktarını belirlemeye yarayan alet
Lisan : Fransızca saccharimètre
Telaffuz : sakarime'tre
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Şekerli çözeltilerin dozunu belirleme yöntemi
Lisan : Fransızca saccharimétrie
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Genellikle şeker hastalarının ve diyet yapanların şeker yerine kullandığı, maden kömürü katranından elde edilen, beyaz, tatlandırıcı bir madde
Lisan : Fransızca saccharine
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sakarini olmayan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sakarin olmaksızın
1. Paltosunu başına alıp sedirde yatardı. Çayı bile sakarinsiz içerdi.
1. Paltosunu başına alıp sedirde yatardı. Çayı bile sakarinsiz içerdi.
1. isim , isim , isim , isim , Sakar olma durumu
2. Sık sık küçük kazalar yapma, çarpıp kırıp dökme işi
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : saka'rya
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
1. Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul.
1. Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bozuk veya eksik
1. Sakat bir anlatım.
1. Sakat bir anlatım.
2. Sakat bir iş.
2. Sakat bir iş.
Lisan : Arapça saḳaṭ
1. sakatlanmak
1. Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum.
1. Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum.