Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
şaibesizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaibesiz olma durumu


saik
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sebep

2. felsefe , felsefe , toplum bilimi , toplum bilimi , felsefe , felsefe , toplum bilimi , toplum bilimi , Güdü


Lisan : Arapça sāʾiḳ

Telaffuz : sa:ik

saika

İlgili Kelimeler:

siperisaika

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yıldırım

Örnek:

1. Öteden saikalar parçalıyor afakı!

1. Öteden saikalar parçalıyor afakı!


Lisan : Arapça ṣāʿiḳa

Telaffuz : sa:ika

saika
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sebep

Örnek:

1. Daha çok artan merakımın saikasıyla kapıya kadar ben de gittim.

1. Daha çok artan merakımın saikasıyla kapıya kadar ben de gittim.


Lisan : Arapça sāʾiḳa

Telaffuz : sa:ika

Saimbeyli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adana iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sa:imbeyli

sair
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başka, öteki, diğer

Örnek:

1. Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var!

1. Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var!


Lisan : Arapça sāʾir

Telaffuz : sa:ir

şair

İlgili Kelimeler:

halk şairi, saz şairi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şiir söyleyen veya yazan kimse, ozan

Örnek:

1. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.

1. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Hayal gücü geniş olan, duyarlı, duygulu (kimse)

Örnek:

1. Şair ruhlu bir adam.

1. Şair ruhlu bir adam.


Lisan : Arapça şāʿir

Telaffuz : şa:ir

şairane
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şaire yakışır biçimde, şair gibi, ozanca

Örnek:

1. Çok şairaneydi doğrusu o yazınız.

1. Çok şairaneydi doğrusu o yazınız.

2. Şair niteliği taşıyan, ozanca


Lisan : Arapça şā ʿir + Farsça -āne

Telaffuz : şa:ira:ne

şairanelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaire yakışır bir biçimde, şair gibi davranma durumu, ozansılık

Örnek:

1. Bu neşenin herhangi bir şairanelikle alakası yoktu.

1. Bu neşenin herhangi bir şairanelikle alakası yoktu.


şaire
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadın şair


Lisan : Arapça şāʿire

Telaffuz : şa:ire

sairfilmenam
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Uyurgezer


Lisan : Arapça sāʾir + fi'l-menām

Telaffuz : sa:irfilmenam

şairimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şairi andıran, şaire benzeyen, şair gibi, ozansı


şairleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şairleşmek durumu, ozanlaşma


şairleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şair durumuna gelmek, ozanlaşmak

Örnek:

1. Mermer tezgâhlara vurdukları zamanki kasvetsiz hâllerini burada kaybeder, burada şairleşirler.

1. Mermer tezgâhlara vurdukları zamanki kasvetsiz hâllerini burada kaybeder, burada şairleşirler.


şairlik

İlgili Kelimeler:

halk şairliği, saz şairliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şair olma durumu, ozanlık

Örnek:

1. Bu koltuk ve bu sohbet, az çok şairlik, ediplik iddiasında bulunan İzzeti Efendi'nin hoşuna gidiyordu.

1. Bu koltuk ve bu sohbet, az çok şairlik, ediplik iddiasında bulunan İzzeti Efendi'nin hoşuna gidiyordu.


sak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Uyanık, gözü açık, müteyakkız

2. Uykusu hafif


sak
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , bitki bilimi , bitki bilimi , Sap


Lisan : Arapça sāḳ

Telaffuz : sa:k

şak

İlgili Kelimeler:

şak şak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eni geniş bir şeyle vurulduğunda çıkan ses


şak

İlgili Kelimeler:

şakketmek

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yarma, yarılma

2. Yarık, çatlak


Lisan : Arapça şaḳḳ

şak diye
Anlamı:

1. ansızın

Örnek:

1. Şak diye yüzüne vurdu.

1. Şak diye yüzüne vurdu.


sak durmak
Anlamı:

1. dikkatli, uyanık durumda bulunmak


şak şak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eller birbirine vurulduğunda çıkan ses

2. zarf , zarf , zarf , zarf , `Şak` sesi çıkararak


sak yatmak
Anlamı:

1. derin uykuya dalmadan uyumak


saka

İlgili Kelimeler:

saka kuşu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Saka kuşu


saka
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık


Lisan : Arapça ṣaʿḳa