92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kıyı dili
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle kaçakçılarla mücadele, can kurtarma vb. işlerle görevlendirilen askerî kuruluş
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Deniz kıyısı boyunca uzanan düzenli alan
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Kıyı seyri
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kıyıdaş
Lisan : Arapça sāḥil + Farsça -dār
Telaffuz : sa:hilda:rı
1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , gemiyi içindeki yükü oluşan tehlikeden kurtarabilmek amacıyla bilerek karaya oturtmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gerçek bir durum almak, gerçekleşmek
1. -i , -i , -i , -i , Gerçek bir durum almasını sağlamak, gerçekleştirmek
şahin bakışlı
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kartalgillerden, Avrupa ve Asya'nın dağ, orman ve çalılıklarında yaşayan, 50-55 santimetre uzunluğunda yırtıcı bir kuş (Buteo buteo)
1. Bingöl bugün de şahinlerin yaylağı, çobanın uğrağı ve Türk'ün sevgisidir.
1. Bingöl bugün de şahinlerin yaylağı, çobanın uğrağı ve Türk'ün sevgisidir.
Lisan : Farsça şāhīn
Telaffuz : şa:hin
1. isim , isim , isim , isim , Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : şa:hi'nbey
şahincibaşı
1. isim , isim , isim , isim , Padişahların av şahinlerini üretip besleyen kişi
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı döneminde şahincilerin başı olan kimse
1. isim , isim , isim , isim , Bölgelerindeki trafik kazalarına, trafik yoğunluğuna bakan, yol açma hizmetlerinde görev yapan, motosiklet üzerinde tek olarak devriye gezen emniyet grubu
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Herhangi bir düşünce konusunda keskinleşmek, sertleşmek, katı bir durum sergilemek
sahipkıran, sözüne sahip, anamal sahibi, dert sahibi, ev sahibi, görüş sahibi, hayır sahibi, iman sahibi, imza sahibi, iş güç sahibi, itidal sahibi, kalem sahibi, keramet sahibi, kerem sahibi, liyakat sahibi, mal sahibi, malumat sahibi, sancak sahibi, servet sahibi, söz sahibi, şöhret sahibi, takt sahibi, vizyon sahibi, zevkiselim sahibi
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
2. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil
1. Bilgi sahibi. Zevk sahibi.
1. Bilgi sahibi. Zevk sahibi.
3. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse
Lisan : Arapça ṣāḥib
Telaffuz : sa:hip
1. kendinin olduğunu ileri sürmek
2. korumak, koruyucu olmak, ilgilenip gözetmek
1. Yazarlara yalnız yazarlar sahip çıkıyor.
1. Yazarlara yalnız yazarlar sahip çıkıyor.
1. mülkiyetinde olmak, elinde bulundurmak
1. Adamları aracılığıyla bu konuda hatırı sayılır bir külliyata sahip oldu.
1. Adamları aracılığıyla bu konuda hatırı sayılır bir külliyata sahip oldu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Güçlü ve üstün hükümdar
Lisan : Arapça ṣāḥip + ḳırān
Telaffuz : sa:hipkıra:nı