Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
safrası kabarmak
Anlamı:

1. açlıktan midesi bulanmak


safrasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Safra konulmamış


safsata
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boş, temelsiz, asılsız söz

Örnek:

1. Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz.

1. Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz.


Lisan : Arapça safsaṭa

safsatacı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Boş, temelsiz, asılsız konuşan (kimse)


safsatacılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bilgicilik


şaft
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Bir makinenin dönme hareketini öteki parçalara aktaran ve ucuna dişli çarklar, tekerlekler veya pervane bağlanan demir mil

Örnek:

1. Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor.

1. Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor.


Lisan : İngilizce shaft

saftaron
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Saftirik


saftaronluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saftaron olma durumu

Örnek:

1. Bu benim hayrıma değil diye düşünmüştüm de pek kestirememiştim. Bir saftaronluğum var.

1. Bu benim hayrıma değil diye düşünmüştüm de pek kestirememiştim. Bir saftaronluğum var.


saftirik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Saf, budala, acemi, saftaron, saftorik


saftiriklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saftirik olma durumu


saftorik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Saftirik

Örnek:

1. Şaşkındın, hiçbir tepki gösterememiştin. Her zaman yaptığın gibi... Suskun ve sakin kalmıştın. Saftorik, dedi adam.

1. Şaşkındın, hiçbir tepki gösterememiştin. Her zaman yaptığın gibi... Suskun ve sakin kalmıştın. Saftorik, dedi adam.


saftoriklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saftorik olma durumu


şaful
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bal konulan ufak tekne


sağ

İlgili Kelimeler:

sağbeğeni, sağduyu, sağ esen, sağgörü, sağistem, sağ para, sağ salim, sağ selamet, sağtöre, sağyağ

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sağlam, esen

2. Yaşamakta olan

Örnek:

1. Aliş sağ mı yoksa boğuldu mu?

1. Aliş sağ mı yoksa boğuldu mu?

3. Katkısız

Örnek:

1. Sağyağ.

1. Sağyağ.


sağ

İlgili Kelimeler:

sağ açık, sağ bek, sağ çıkarma, sağ eğilimli, sağ haf, sağ iç, sağ kanat, sağkol, sağ kol, sağ şerit, ortanın sağı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı

Örnek:

1. Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu.

1. Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu.

2. isim , isim , isim , isim , Bu taraftaki yön

Örnek:

1. Sağa dönmek. Sağdan yürümek.

1. Sağa dönmek. Sağdan yürümek.

3. Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş)

4. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boksta sağ yumrukla vuruş


sağ açık
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda sağ başta bulunan oyuncu

Örnek:

1. Eski bir sağ açık, gollerinden çok alnına düşen perçemi için sevilirdi.

1. Eski bir sağ açık, gollerinden çok alnına düşen perçemi için sevilirdi.


sağ açıklık
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Bir gök cisminin ilkbahar noktasından itibaren gök eşleği boyunca ölçülen açısal uzaklığı, açılım, gök boylamı


sağ bek
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Bir takımın savunmasının sağ tarafında yer alan oyuncusu

Örnek:

1. Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor.

1. Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor.


sağ çıkarma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boksta sağ elle yumruk atma


sağ eğilimli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dünya görüşü sağcılığa, muhafazakârlığa yatkın olan


sağ eğilimlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sağ eğilimli olma durumu


sağ elinin verdiğini sol elin görmesin
Anlamı:

1. `birine yaptığın iyiliği gizli tut` anlamında kullanılan bir söz


sağ eliyle sol kulağını göstermek
Anlamı:

1. kısa yoldan yapılacak bir işi dolambaçlı yollardan geçerek yapmaya çalışmak


sağ esen
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sağlıkla


sağ gösterip sol vurmak
Anlamı:

1. şaşırtmak