92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Safça
1. Kin güden biri için geçerli olabilecek bir mektup, safiyane, iyi niyetle yapılmış bir uyarı.
1. Kin güden biri için geçerli olabilecek bir mektup, safiyane, iyi niyetle yapılmış bir uyarı.
Lisan : Arapça ṣāfī + Farsça -āne
Telaffuz : sa:fiya:ne
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Saflık
1. Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu.
1. Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu.
Lisan : Arapça ṣāfiyyet
Telaffuz : sa:fiyet
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Saf (II) duruma getirilmek
1. isim , isim , isim , isim , Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet
1. Yıldız bir çocuk saflığı ile gülümsedi.
1. Yıldız bir çocuk saflığı ile gülümsedi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kolayca aldatılabilme durumu
safra suyu, safra tankı
1. isim , isim , isim , isim , Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için dip bölümlerine konulan ağırlık, balast
1. Fakat kotranın altındaki safra onu kurtarır da safrasız salapurya birdenbire alabora oluverir.
1. Fakat kotranın altındaki safra onu kurtarır da safrasız salapurya birdenbire alabora oluverir.
3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Bazı balık ağlarının alt tarafına takılan, ağın su içinde kalmasını sağlayan ağırlık, balast
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık veren kimse veya şey
Lisan : İtalyanca saburra
safra kesesi, safra yeşili
1. isim , isim , isim , isim , Karaciğerin hazmı kolaylaştırmak için onikiparmak bağırsağına salgıladığı yeşilimsi sarı renkli acı sıvı, öd(II)
Lisan : Arapça ṣafrāʾ
1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , deniz aracına safra yüklemek
1. insana veya araca fazla yük olan malzemeleri atmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , sıkıntı veren bir kimseden veya bir şeyden kurtulmak
1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , deniz aracına yüklenen safra dışarı atılmak, çıkarılmak
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Karaciğere yapışık, armut biçiminde, safra salgılayan küçük organ, öd kesesi
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Geminin genellikle derin pik tanklarına dengeyi sağlayıp artırmak ve pervaneyi iyice suya batırmak için doldurulan su
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Safra suyunun doldurulduğu özel bölme
1. isim , isim , isim , isim , Siyaha çalan yeşil renk
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
yalancı safran, Hint safranı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Süsengillerden, baharda çiçek açan, 20-30 santimetre boyunda, soğanlı bir kültür bitkisi (Crocus sativus)
2. Bu bitkinin tepeciklerinin kurutulmasıyla elde edilen, bazı yiyecek ve içeceklere tat, koku ve sarı renk vermekte kullanılan toz, zafran
Lisan : Arapça zaʿferān
1. isim , isim , isim , isim , Karabük iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : safra'nbolu