92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur
1. Evvelki gece sağanak başlayınca halazaden sevincinden göbek atıyordu.
1. Evvelki gece sağanak başlayınca halazaden sevincinden göbek atıyordu.
2. Ani, şiddetli veya art arda oluşan hareketler
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımının bir alt takımı
1. isim , isim , isim , isim , Güzeli çirkinden ayırt edebilme yetisinin en yükseği
Telaffuz : sa'ğbeğeni
1. geri dönmek, geri dönüp gitmek
1. Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi.
1. Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi.
sağdıç emeği
1. isim , isim , isim , isim , Düğünde gelin veya damada kılavuzluk eden kimse
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sağma işini yaptırmak
2. Sağmasına sebep olmak
1. isim , isim , isim , isim , Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
1. Bu halk çocuğunun sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır.
1. Bu halk çocuğunun sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır.
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü
Telaffuz : sa'ğduyu
1. nasıl davranacağı kestirilmez olmak
2. olumlu mu olumsuz mu davranacağı bilinmeyen bir kişi olmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sağma işine konu olmak
2. Kumaş, kilim vb. bir yerinden iplik çıkıp sökülmek
1. Kilimin kenarı sağıldı.
1. Kilimin kenarı sağıldı.
3. Akmak, kaymak, aşağıya doğru hızla inmek
1. Yılan deliğe sağıldı.
1. Yılan deliğe sağıldı.
sağım makinesi
1. isim , isim , isim , isim , Sağma işi
2. Süt veren hayvan
1. Onun epey sağımı var.
1. Onun epey sağımı var.