92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Orta sahanın en sağında oynayan oyuncu
1. Ben o zamana kadar takımda sağ haf oynuyordum.
1. Ben o zamana kadar takımda sağ haf oynuyordum.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda, sağ açıkla santrfor arasında görev yapan hücum oyuncusu
1. ömrünü devam ettirmek, yaşamasını sürdürmek
1. Sağ kalsaydı daha çok kimseye yardımı olurdu.
1. Sağ kalsaydı daha çok kimseye yardımı olurdu.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbol ve hentbolda hücum alanının sağ tarafı
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Ordunun sağ tarafındaki kısım
1. İyilik, yardım veya hoşa giden bir davranış karşısında `çok yaşa, teşekkür ederim` anlamlarında söylenen bir söz
1. biri için sitem yollu bir şey söyleneceği zaman söyleyenin iyi niyetini belirtmek amacıyla sözün başına getirilen bir söz
1. Sağ olsun, beni hiç dinlemedi.
1. Sağ olsun, beni hiç dinlemedi.
2. bir kişiye güven duyulduğu zamanlarda kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Sağlam para
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Mecidiyenin on dokuz kuruş hesabıyla ödendiği zaman sağlam para yerine kullanılmış bir deyim, çürük para karşıtı
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hiçbir zarar görmeden, sağ selamet
1. Buraya sağ salim döndüğümüzde de bütün yaşadıklarını arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatırsın.
1. Buraya sağ salim döndüğümüzde de bütün yaşadıklarını arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatırsın.
1. isim , isim , isim , isim , Trafikte sağ tarafta yer alan yol çizgilerinin oluşturduğu bölüm
1. `direksiyonu sağa doğru çevirmek, sağa yöneltmek` anlamında kullanılan bir söz
1. rastgele yerlere veya kişilere
1. Bu kurnaz dilenci böylece inisiyatifi göstermelik de olsa eline alıp sağa sola emirler vermeye başladı.
1. Bu kurnaz dilenci böylece inisiyatifi göstermelik de olsa eline alıp sağa sola emirler vermeye başladı.
1. isim , isim , isim , isim , Sağaltma işi, tedavi
2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, terapi
1. -i , -i , -i , -i , Sağlığa kavuşturmak, iyileştirmek, iyi etmek, tedavi etmek