Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
saçmalaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saçmalaştırmak işi, abuklaştırma


saçmalaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Saçmalaşmasını sağlamak, saçma duruma getirmek, abuklaştırmak


saçmalayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saçmalayabilmek işi


saçmalayabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Saçmalama ihtimali bulunmak


saçmalayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saçmalama işi


saçmalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saçma konulan yer

2. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış içinde olma, abukluk, abuk sabukluk, abuk subukluk, absürtlük

3. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış

Örnek:

1. Hakikatten ne kadar uzaksa yalandan da o kadar uzaktır saçmalık.

1. Hakikatten ne kadar uzaksa yalandan da o kadar uzaktır saçmalık.


saçsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saçı olmayan


saçsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saçsız olma durumu


saçula
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dökümcülerin kullandığı ağaçtan yapılmış kalıp


Lisan : İtalyanca sassola

Telaffuz : saçu'la

şad
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sevinçli, neşeli


Lisan : Farsça şād

Telaffuz : şa:d

şad etmek
Anlamı:

1. neşelenmesini, sevinmesini sağlamak


şad olmak
Anlamı:

1. sevinmek, memnun ve mutlu olmak


sada
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 seda


sadak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine ok konulan torba veya kutu biçiminde kılıf, okluk

Örnek:

1. Sadağını ve yayını kepenek altında dikkatlice tutuyordu.

1. Sadağını ve yayını kepenek altında dikkatlice tutuyordu.


sadaka

İlgili Kelimeler:

sadaka taşı, fıtır sadakası, kulak sadakası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilenciye verilen para

Örnek:

1. Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık.

1. Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık.

2. Yardım amacıyla karşılıksız verilen şey


Lisan : Arapça ṣadaḳa

sadaka taşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle cami vb. yerlerde ihtiyaç sahiplerinin alabilmeleri için para vb.nin bırakıldığı özel yer


sadakat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçten bağlılık

Örnek:

1. Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız.

1. Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız.

2. Sağlam, güçlü dostluk


Lisan : Arapça ṣadāḳat

Telaffuz : sada:kat

sadakat göstermek
Anlamı:

1. bağlı kalmak

Örnek:

1. Eserin aslına fevkalade sadakat gösterilmiş olması da ayrıca kayda şayandır.

1. Eserin aslına fevkalade sadakat gösterilmiş olması da ayrıca kayda şayandır.


sadakatli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dostluğu ve bağlılığı içten olan, sadık


sadakatlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sadakatli olma durumu, sadıklık


sadakatsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sadık olmayan


sadakatsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sadakatsiz olma durumu

Örnek:

1. Liyakatsizlik ve sadakatsizliğimden ötürü kapı dışarı mı edildim?

1. Liyakatsizlik ve sadakatsizliğimden ötürü kapı dışarı mı edildim?


sadakatsizlik göstermek
Anlamı:

1. sadakatsiz olduğunu ortaya koymak, açıklamak

Örnek:

1. Ama kendi hesabına sadakatsizlik göstermemişti.

1. Ama kendi hesabına sadakatsizlik göstermemişti.


sadaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sadağı olan

Örnek:

1. Hepsi de kılıç kuşanmıştır; yaylı, sadaklı, topuzludur.

1. Hepsi de kılıç kuşanmıştır; yaylı, sadaklı, topuzludur.


sadakor
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düz dokunmuş, açık saman renginde bir tür ipek kumaş

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılan

Örnek:

1. Sırtında tiril tiril sadakor gömlek...

1. Sırtında tiril tiril sadakor gömlek...


Lisan : İtalyanca seta cruda