Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sabun

İlgili Kelimeler:

sabun ağacı, sabun balığı, sabunhane, sabunköpüğü, sabun otu, sabun taşı, sabun tozu, kokulu sabun, toz sabun, arap sabunu, banyo sabunu, çamaşır sabunu, el sabunu, mis sabunu, tıraş sabunu, tuvalet sabunu, yüz sabunu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde

2. Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi


Lisan : Arapça ṣābūn

sabun ağacı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Öz suyu köpüren ağaç (Sapindaceae)


sabun balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Atlas Okyanusu kıyılarında yaşayan ve bol miktarda mukus salgılayan küçük balık (Rypticus saponacens)


sabun otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çöven


sabun taşı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Terzilerin kumaşı işaretlemek için kullandıkları, yeşilimsi veya beyaz renkli, sertliği 1 olan magnezyum silikat


sabun tozu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toz durumunda olan sabun


sabuncu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabun yapan veya satan kimse


sabunculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabuncunun işi


sabunhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sabun yapılan yer


Lisan : Arapça ṣābūn + Farsça ḫāne

Telaffuz : sabunha:ne

sabuniye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür nişasta helvası


Lisan : Arapça ṣābūniyye

Telaffuz : sabu:niye

sabunköpüğü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelip geçici, önemsiz

Örnek:

1. Sabunköpüğü birçok olayın, kamuoyuna ustaca iletilerek habere dönüştüğünü görmüşüzdür.

1. Sabunköpüğü birçok olayın, kamuoyuna ustaca iletilerek habere dönüştüğünü görmüşüzdür.


Telaffuz : sabu'nköpüğü

sabunköpüğü gibi sönmek
Anlamı:

1. gösterişli olmakla birlikte en hafif bir etki ile yok olmak


sabunlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabunlamak işi


sabunlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Herhangi bir şeyi sabun sürerek yıkamak

Örnek:

1. Yüzünü sabunlarken ıslık çalıyordu.

1. Yüzünü sabunlarken ıslık çalıyordu.

2. Bir nesneyi sabun sürerek kaygan duruma getirmek

Örnek:

1. Komiserle gelen jandarmalar bir iskemleye binmişler, gülüşerek darağacının ipini sabunluyorlardı.

1. Komiserle gelen jandarmalar bir iskemleye binmişler, gülüşerek darağacının ipini sabunluyorlardı.


sabunlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabunlanma işi


sabunlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabunlanmak işi


sabunlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabunlama işi yapılmak


sabunlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bitkisel veya hayvansal yağların sabun durumuna dönüşmesi


sabunlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabun durumuna gelmek


sabunlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabunlaştırmak işi


sabunlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , kimya , kimya , -i , -i , kimya , kimya , Bir maddeyi sabun durumuna dönüştürmek


sabunlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabunlama işi


sabunlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde sabun eritilmiş

Örnek:

1. Sabunlu su.

1. Sabunlu su.

2. Sabun sürülmüş fakat durulanmamış

Örnek:

1. Ruhsar Hanım, biri sabunlu, öbürü sadece ıslak iki el beziyle dönmüştü.

1. Ruhsar Hanım, biri sabunlu, öbürü sadece ıslak iki el beziyle dönmüştü.


sabunluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine sabun konulan küçük kap

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sabun yapımına elverişli olan

Örnek:

1. Sabunluk yağ.

1. Sabunluk yağ.


sabunsuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde sabun bulunmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sabun sürülmeden