Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sabitlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabit olma durumu

Örnek:

1. Fikirlerim gibi cisimlerimde de talimimde de sabitlik yok. Her şey değişiyor.

1. Fikirlerim gibi cisimlerimde de talimimde de sabitlik yok. Her şey değişiyor.


şablon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan, bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen, metal veya plastikten cetvel

2. Değişik alanlarda düzeltme, belirleme, ölçme, denetleme işlerinde kullanılan ve yaptığı işe göre yapısı değişen araç

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek


Lisan : Almanca Schablone

şablon çıkarmak
Anlamı:

1. kullanılmak üzere örnek elde etmek


şabloncu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir düşünceyi enine boyuna irdelemeden olduğu gibi benimseyen veya kabullenen kimse


şablonculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şabloncu olma durumu


sabo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle birçok Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı

2. Üzerinde deri vb. bant bulunan bir sandalet türü


Lisan : Fransızca sabot

Telaffuz : sa'bo

sabotaj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Baltalama


Lisan : Fransızca sabotage

sabotaj yapmak
Anlamı:

1. yıkmak, tahrip etmek, kullanılır durumdan çıkarmak

Örnek:

1. Sırplar bu sırada ricat ordusuna hücumlar tertip etmek, postaları vurmak, geri hizmetlerde sabotaj yapmak gibi teşebbüslerle düşmanın ileri hareketini kolaylaştırdılar.

1. Sırplar bu sırada ricat ordusuna hücumlar tertip etmek, postaları vurmak, geri hizmetlerde sabotaj yapmak gibi teşebbüslerle düşmanın ileri hareketini kolaylaştırdılar.

2. bir işi kısıtlı olarak bozmak, baltalamak


sabotajcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Baltalayıcı


sabotajcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Baltalayıcılık


sabote
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Baltalama


Lisan : Fransızca saboté

sabote etmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , baltalamak


sabredebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabredebilmek işi


sabredebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Sabretme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sabretme becerisi bulunmak


Lisan : Arapça ṣabr + Türkçe edebilmek

Telaffuz : sa'bredebilmek

sabreden derviş muradına ermiş
Anlamı:

1. `beklemesini bilen kimse sonunda amacına ulaşır` anlamında kullanılan bir söz


sabrediş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabretme işi


sabretme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabretmek işi


sabretmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabır göstermek, sabırlı davranmak

Örnek:

1. Babam gündüzleri sabreder, geceleri içerdi.

1. Babam gündüzleri sabreder, geceleri içerdi.


Lisan : Arapça ṣabr + Türkçe etmek

Telaffuz : sa'bretmek

sabreyleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabreylemek işi


sabreylemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabretmek

Örnek:

1. Sabreyle gönül bir gün olur bu hasret biter.

1. Sabreyle gönül bir gün olur bu hasret biter.


Lisan : Arapça ṣabr + Türkçe eylemek

Telaffuz : sa'breylemek

sabrı taşmak (veya tükenmek)
Anlamı:

1. artık katlanamaz, dayanamaz duruma gelmek, sabrı kalmamak

Örnek:

1. Sabrı tükenmiş olanlardan birkaçı, birden söze başlamak istedilerse de reis izin vermedi.

1. Sabrı tükenmiş olanlardan birkaçı, birden söze başlamak istedilerse de reis izin vermedi.


sabuh
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sabah vakti içilen içki


Lisan : Arapça ṣabūḥ

Telaffuz : sabu:hu

sabuklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabuklamak işi


sabuklamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Abuk sabuk, saçma sapan söz söylemek

Örnek:

1. Bin çeşit cinsel sapmayı sabuklamadan önce, savaşa sayfalar ayırmış uzun uzadıya.

1. Bin çeşit cinsel sapmayı sabuklamadan önce, savaşa sayfalar ayırmış uzun uzadıya.


sabuklanma
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Bazı hastalıklarda görülen abuk sabuk konuşma, anlamsız davranışlarda bulunma vb. belirtiler gösteren ruh bozukluğu, hezeyan