92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabırlı davranmamak, sabır göstermemek
1. Kendisini çok beklettiğimi, geç kaldığımızı, tiyatro kapısında herkesin sabırsızlandığını söylüyor.
1. Kendisini çok beklettiğimi, geç kaldığımızı, tiyatro kapısında herkesin sabırsızlandığını söylüyor.
1. isim , isim , isim , isim , Sabır göstermeme, sabırlı davranmama, sabırsız olma durumu
1. İstediği şeyler gelinceye kadar, sevinç ve sabırsızlık içinde sabahları zor ediyordu.
1. İstediği şeyler gelinceye kadar, sevinç ve sabırsızlık içinde sabahları zor ediyordu.
sabit fikir, sabitkadem, sabit kalem, sabit kur, sabit polinom, fikrisabit
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan
2. Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan
1. Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir.
1. Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış
1. Sabit gelir.
1. Sabit gelir.
Lisan : Arapça s̱ābit
Telaffuz : sa:bit
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Saplantı
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Döviz paritesinin alış ve satış değerlerinin serbest piyasa kurallarına göre Merkez Bankasının müdahalesiyle belirlenmesi
1. bir şeyin varlığı, gerçekliği kesin olarak belli olmak
1. Önceden koyduğu nice teşhislerin doğruluğu sonradan kaç defa sabit olmuş.
1. Önceden koyduğu nice teşhislerin doğruluğu sonradan kaç defa sabit olmuş.
2. durağan durumda bulunmak
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Sıfırdan farklı bir gerçek sayıdan oluşan polinom
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir formülde geçen ve önceden belirlenmiş bulunan değişmez nicelik
2. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Görünürde hareket etmeyen yıldız
Lisan : Arapça s̱ābite
Telaffuz : sa:bite
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Süreklilik gösteren
2. Sözüne sadık, sözünü tutan ve yerine getiren
Lisan : Arapça s̱ābit + ḳadem
Telaffuz : sa:bitkadem
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabitleşme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. -i , -i , -i , -i , Sabitleştirme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Sabitleştirmeye gücü yetmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sabit duruma getirilmek
1. -i , -i , -i , -i , Sabit duruma getirmek
1. Bir türlü tutamaz, durduramaz, sabitleştiremezsiniz.
1. Bir türlü tutamaz, durduramaz, sabitleştiremezsiniz.