Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
raht
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , At takımı

Örnek:

1. Bu ziyafetlere gidilirken her günkü kavukla ferace ve samur kürk giyilir, atlara kemer rahtlar vurulurdu.

1. Bu ziyafetlere gidilirken her günkü kavukla ferace ve samur kürk giyilir, atlara kemer rahtlar vurulurdu.

2. Yolda lazım olacak şeyler

3. Döşeme vb. takımları

4. Pencere ve kapı kanatlarını çerçeveye tutturan menteşe takımı


Lisan : Farsça raḫt

rahvan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan binek hayvanlarının biniciyi sarsmayan en yavaş koşma biçimi

Örnek:

1. Hecin üstünde kısa rahvan en rahat yürüyüştür.

1. Hecin üstünde kısa rahvan en rahat yürüyüştür.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu biçimde koşan (binek hayvanı)

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Binek hayvanı bu biçimde koşarak


Lisan : Farsça rāhvān

rakam

İlgili Kelimeler:

astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri

Örnek:

1. 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...

1. 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...

2. Bu işaretlerle yazılmış sayı

Örnek:

1. Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde.

1. Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde.

3. Nicelik, miktar

Örnek:

1. Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.

1. Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.


Lisan : Arapça raḳam

rakamlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakamlamak işi


rakamlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , müzik , müzik , -i , -i , müzik , müzik , Bas notalarının üstüne akortlarını belirten rakam koymak


rakamlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rakamı olan, içinde rakam bulunan

Örnek:

1. Üç rakamlı sayı.

1. Üç rakamlı sayı.


rakamsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rakamı olmayan


raket
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç


Lisan : Fransızca raquette

rakı

İlgili Kelimeler:

rakı âlemi, rakı bardağı, rakı meclisi, ayazlandırılmış rakı, boğma rakı, düz rakı, ardıç rakısı, erik rakısı, sakız rakısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzüm, incir, erik vb. meyvelerin alkolle mayalanarak damıtılmasıyla elde edilen içki, aslansütü, imamsuyu

Örnek:

1. Mollanın ağzından sert bir rakı kokusu çıkıyordu.

1. Mollanın ağzından sert bir rakı kokusu çıkıyordu.


Lisan : Arapça ʿaraḳī

rakı âlemi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakı meclisi


rakı bardağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakı içmek için özel olarak üretilen, dar ve uzunca bardak


rakı meclisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakı veya başka içki içilip yemekler, mezeler yiyerek vakit geçirilen, çalınıp söylenerek eğlenilen toplantı, rakı âlemi


rakibe
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadın rakip

Örnek:

1. Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar.

1. Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar.


Lisan : Arapça raḳībe

Telaffuz : raki:be

rakıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakı yapan veya satan kimse

2. Rakı içen kimse


rakıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakıcının işi


rakik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İnce, narin

Örnek:

1. Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu.

1. Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Merhametli, yufka yürekli


Lisan : Arapça raḳīḳ

rakım
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yükselti


Lisan : Arapça rāḳim

Telaffuz : ra:kım

rakip
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan kimse

Örnek:

1. Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş.

1. Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş.


Lisan : Arapça raḳīb

Telaffuz : raki:bi

rakiplik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birbirine rakip olma durumu, rekabet


rakipsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Daha üstünü, daha iyisi bulunamayan (kimse veya şey)

Örnek:

1. Bunlar mizah edebiyatımızın hâlâ rakipsiz romanlarıdır.

1. Bunlar mizah edebiyatımızın hâlâ rakipsiz romanlarıdır.


rakipsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakipsiz olma durumu


rakit
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Durgun (su)


Lisan : Arapça rākid

Telaffuz : ra:kit

rakkas
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , fizik , fizik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , fizik , fizik , Sarkaç

Örnek:

1. Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı.

1. Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı.

2. Raksı meslek edinmiş erkek


Lisan : Arapça raḳḳāṣ

Telaffuz : rakka:sı

rakkase
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Raksı meslek edinmiş kadın

Örnek:

1. Gezegenlerin hareketleri nasıl kati bir nizam içinde cereyan ederse rakkaselerinki de öyledir.

1. Gezegenlerin hareketleri nasıl kati bir nizam içinde cereyan ederse rakkaselerinki de öyledir.


Lisan : Arapça raḳḳāṣe

Telaffuz : rakka:se

rakkaslı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sarkacı olan

Örnek:

1. Evlerin başka odalarında duvara asılmış rakkaslı ve rakamları alaturka bir çalar saat işler.

1. Evlerin başka odalarında duvara asılmış rakkaslı ve rakamları alaturka bir çalar saat işler.