Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
püfleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Püflemek işi


püflemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Söndürmek veya soğutmak için üflemek


püfür püfür
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Rüzgâr hafif ve serin bir biçimde eserek

Örnek:

1. Çamlıca'nın püfür püfür esen rüzgârlarını ateşinin üstüne sallanan tılsımlı yelpazeler gibi duyar.

1. Çamlıca'nın püfür püfür esen rüzgârlarını ateşinin üstüne sallanan tılsımlı yelpazeler gibi duyar.


püfürdetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Püfürdetmek işi


püfürdetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dumanını havaya savurarak içmek

Örnek:

1. Orada oturup sigara püfürdetmeyin, iş başına, haydi bakalım.

1. Orada oturup sigara püfürdetmeyin, iş başına, haydi bakalım.


puhu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Baykuşgillerden, orman, dağ ve kayalıklarda yaşayan, uzunluğu yaklaşık 65 santimetre, sırtı koyu kahverengi bir tür kuş (Bubo bubo)


pul

İlgili Kelimeler:

pul biber, pul kanatlılar, pul koleksiyoncusu, pul koleksiyonculuğu, pul pul, pul şişe, para pul, damga pulu, denetim pulu, evren pulu, posta pulu, taksa pulu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Posta parası karşılığı mektup zarfı, kartpostallara ve damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası

Örnek:

1. Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi.

1. Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi.

2. Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık

Örnek:

1. Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı.

1. Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı.

3. Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık

4. Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık

5. Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt

6. Küçük ve ince tabakacıklar

7. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri

8. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık

Örnek:

1. Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu.

1. Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu.

9. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Akçeden küçük metal para


Lisan : Farsça pūl

pul biber
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurutulduktan sonra dövülmüş iri taneli kırmızıbiber


pul kanatlılar
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eklem bacaklılardan, kanatları geniş ve sayısız küçük pullarla örtülü, sıvıları emmek için hortum biçiminde ağzı olan, başkalaşmaya uğramış böcekleri, kelebekleri içine alan böcekler takımı, kelebekler


pul koleksiyonculuğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pulculuk


pul koleksiyoncusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pulcu


pul pul
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Küçük tabakalar biçiminde

Örnek:

1. Burnunun kenarları siline siline tahriş olmuş, pul pul soyuluyordu.

1. Burnunun kenarları siline siline tahriş olmuş, pul pul soyuluyordu.


pul pul dökülmek
Anlamı:

1. küçük ve ince tabakalar hâlinde dökülmek


pul pul olmak
Anlamı:

1. küçük ve ince tabakalar hâlinde olmak

Örnek:

1. Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?

1. Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?


pul şişe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşil camdan yapılan çok ince çeperli şişe

Örnek:

1. Avluda uzun uzun pul şişelere doldurulmuş rengârenk boyalı sular satarlardı.

1. Avluda uzun uzun pul şişelere doldurulmuş rengârenk boyalı sular satarlardı.


pul tutmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , para kazanmaya başlamak


pula dönmek
Anlamı:

1. değersizleşmek

Örnek:

1. Altın idin pula döndün / Yere düşer paslanırsın

1. Altın idin pula döndün / Yere düşer paslanırsın


pulcu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pul satan kimse

2. Pul derleyen veya derleyenlere pul satan kimse, pul koleksiyoncusu, filatelist


pulcuk

İlgili Kelimeler:

kan pulcuğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük pul


pulculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pul satma işi

2. Pul derleyiciliği veya derleyenlere satma işi, pul koleksiyonculuğu, filateli


pullama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pullamak işi


pullamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Üzerine pul yapıştırmak

Örnek:

1. Zarfı pulladı.

1. Zarfı pulladı.

2. Süslemek

Örnek:

1. Çatının üstünü kiremitle pullayıp süsledi.

1. Çatının üstünü kiremitle pullayıp süsledi.


pullanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pullanmak işi

Örnek:

1. Zarfların yazılması, teksir edilenlerin zarflarının pullanması yarım gününü aldı.

1. Zarfların yazılması, teksir edilenlerin zarflarının pullanması yarım gününü aldı.

2. Dış derinin boynuzsu küçük pullar veya büyük geniş parçalar durumunda dökülmesi

Örnek:

1. Bazı ateşli hastalıklardan sonra deride pullanma görülebilir.

1. Bazı ateşli hastalıklardan sonra deride pullanma görülebilir.


pullanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Zarf, mektup, evrak vb.nin üzerine pul yapıştırılmak

2. Pul pul olmak


pullu

İlgili Kelimeler:

pullu sazan, allı pullu, telli pullu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerine pul yapıştırılmış

Örnek:

1. Pullu dilekçe.

1. Pullu dilekçe.

2. Üzerine pul işlenmiş

Örnek:

1. Pullu gece elbisesi.

1. Pullu gece elbisesi.

3. Pulu olan

Örnek:

1. Pullu cıvata. Pullu balık.

1. Pullu cıvata. Pullu balık.