Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
psikopatoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Akıl ve ruh sağlığını inceleyen bilim


Lisan : Fransızca psychopathologie

Telaffuz : l ince okunur

psikopatolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Psikopatoloji ile ilgili


Lisan : Fransızca psycopathologique

Telaffuz : l ince okunur

psikoteknik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kişinin akıl sağlığının değerlendirilmesine yönelik geliştirilen yöntem


Lisan : Fransızca psychotechnique

psikoterapi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Hekimin hastayı etkilemek için kullandığı söz veya davranışa dayalı psikolojik yöntemlerin bütünü


Lisan : Fransızca psycothérapie

psikoz

İlgili Kelimeler:

içki psikozu

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Türlü sebeplerle kişiliğin bütünlük ve uyum gücünü geniş ölçüde yıkan ruhsal bozukluk

Örnek:

1. Bu hastalık korkusu onda, hayatı kendine zehreden tehlikeli bir psikoz hâlini almıştı.

1. Bu hastalık korkusu onda, hayatı kendine zehreden tehlikeli bir psikoz hâlini almıştı.

2. Toplumsal bir sarsıntıya bağlı olarak doğan ruh durumu

Örnek:

1. Sansür, sağlam rejimlerde, kimsenin aklına dahi gelmeyen bir korku psikozunun simgesidir.

1. Sansür, sağlam rejimlerde, kimsenin aklına dahi gelmeyen bir korku psikozunun simgesidir.


Lisan : Fransızca psychose

psişik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ruhsal

Örnek:

1. Sürekli tetikte duruş hâlimiz psişik bir görünüm arz ediyorsa herhâlde nedensiz değil.

1. Sürekli tetikte duruş hâlimiz psişik bir görünüm arz ediyorsa herhâlde nedensiz değil.


Lisan : Fransızca psychique

Pt
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Platin elementinin simgesi


Pu
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Plütonyum elementinin simgesi


puan

İlgili Kelimeler:

puan cetveli

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim

2. Genellikle test biçimindeki sınavlarda cevaplandırılacak soruların sayı olarak değeri veya cevaplayanın başarı değeri

3. Kumaşlardaki benek, nokta


Lisan : Fransızca point

puan almak (veya kazanmak)
Anlamı:

1. spor karşılaşmalarında başarılı bir oyun çıkararak kendine sayı sağlamak

2. genellikle test biçimindeki sınavda herhangi bir puan elde etmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , itibar kazanmak, takdir edilmek


puan cetveli
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Takımların aldığı sonuçlara göre sıralandığı çizelge


puan hesabıyla yenmek
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , rakibinin aldığından daha çok puan alarak oyunu kazanmış sayılmak


puan toplamak
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , puan kazanmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , saygınlık sağlamak


puan tutturmak
Anlamı:

1. gereken sayıda puan kazanmak

2. sınavlarda istenen yere girebilmek için gerekli puanı elde etmek


puan vermek
Anlamı:

1. değer biçmek, not vermek

2. spor , spor , spor , spor , boksta ve güreşte başarısız duruma düşmek


puanlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Puanlamak işi


puanlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sorulara verilen cevapları puan olarak değerlendirmek, puan vermek


puanlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Puan vermek işi


puanlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Puan vermek


puanlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Puanlatmak işi


puanlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Puanlama işini yaptırmak


puanlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Puanlayabilmek işi


puanlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Puanlama ihtimali veya imkânı bulunmak


puanlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde puan bulunan

Örnek:

1. Kemeraltı'ndan alelacele, beyaz üstüne koyu lacivert puanlı bir gecelik almıştım.

1. Kemeraltı'ndan alelacele, beyaz üstüne koyu lacivert puanlı bir gecelik almıştım.

2. Puanı olan


puanlık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Puan değerinde olan

Örnek:

1. Kırk puanlık iki soru ile yirmi puanlık bir soru vardı.

1. Kırk puanlık iki soru ile yirmi puanlık bir soru vardı.