92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin denetlendiğini veya görüldüğünü belirtmek için işaretleme, işaret koyma
2. spor , spor , spor , spor , Bir etkinliğin puanla değerlendirilmesi
Lisan : Fransızca pointage
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Güzel ve düzgün vücutlu, kısa kıllı, uzun ince kuyruklu, koku alma duygusu çok gelişmiş, hızlı koşabilen bir tür av köpeği
Lisan : İngilizce pointer
1. isim , isim , isim , isim , Çalışanların giriş çıkış saatlerini işaretleyen kimse veya alet
2. spor , spor , spor , spor , Spor karşılaşmalarında değerlendirme yapma amacıyla puan veren kimse
Lisan : Fransızca pointeur
1. isim , isim , isim , isim , Meyve, bisküvi vb. ile yapılan bir tür sütlü tatlı
2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Çakıl ve taş kırıntılarının kendi kendine çimentolaşmasından oluşmuş kütle
Lisan : Fransızca pudding
pudra şekeri, taş pudra, talk pudrası
1. isim , isim , isim , isim , Bazı mineral ürünlerin karışımı ile elde edilen, cildi korumak, düzgün ve güzel göstermek veya kırışıklıkları, pürüzleri gizlemek amacıyla yüze ve tene sürülen, kokulu ince toz
1. Hiç boya kullanmaz, az pudra sürerdi.
1. Hiç boya kullanmaz, az pudra sürerdi.
Lisan : Fransızca poudre
Telaffuz : pu'dra
1. -i , -i , -i , -i , Pudra sürmek
1. Kolonya çarpar, pudralar, kremle ikinci bir masaj daha yapardı yüze.
1. Kolonya çarpar, pudralar, kremle ikinci bir masaj daha yapardı yüze.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pudra sürülmüş olan (yüz, cilt)
1. Yüzü biraz çokça pudralı, saçları biraz kabartılmış, tepesinde topuz yapılmış, esmer, kara kuru bir hanım.
1. Yüzü biraz çokça pudralı, saçları biraz kabartılmış, tepesinde topuz yapılmış, esmer, kara kuru bir hanım.
puf böreği
1. isim , isim , isim , isim , Arkalıksız, alçak, yumuşak, ayakları gözükmeyen oturacak
1. Aynanın önündeki kumaş kaplı, arkalıksız, kabarık, yumuşacık pufa oturmuş.
1. Aynanın önündeki kumaş kaplı, arkalıksız, kabarık, yumuşacık pufa oturmuş.
2. Kaba, kabartılmış, yumuşak minder
püf noktası
1. isim , isim , isim , isim , Bir ateşi söndürmek veya canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses
1. Püf desen söner.
1. Püf desen söner.
1. isim , isim , isim , isim , Mayalı hamurdan elde edilen yufkanın arasına peynir veya kıyma konularak yapılan ve tavada kızartılan bir tür börek
1. Kaynanasının da hiç olmazsa puf böreği pişirmeyi bilmesini isterdi.
1. Kaynanasının da hiç olmazsa puf böreği pişirmeyi bilmesini isterdi.
1. isim , isim , isim , isim , Bir işin en ince, hassas ve önemli noktası
1. Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı.
1. Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Perde ayaklılardan, Kuzey Kutbu'na yakın yerlerde, İskandinavya kıyılarında yaşayan, ince ve yumuşak tüyleri için avlanan bir kuş (Somateria)
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kuşun tüyleriyle doldurulmuş
1. Tek atlı arabasının pufla ipek şiltesine uzanmış.
1. Tek atlı arabasının pufla ipek şiltesine uzanmış.
Telaffuz : pu'fla
1. isim , isim , isim , isim , Puflamak işi
1. Fakat kocası gelir gelmez hanımın suratı değişiyor. İnlemeler, puflamalar...
1. Fakat kocası gelir gelmez hanımın suratı değişiyor. İnlemeler, puflamalar...
oflaya puflaya
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , `Puf` diye ses çıkararak sıkıntı veya üzüntüsünü belli etmek