pul biber, pul kanatlılar, pul koleksiyoncusu, pul koleksiyonculuğu, pul pul, pul şişe, para pul, damga pulu, denetim pulu, evren pulu, posta pulu, taksa pulu
1. isim , isim , isim , isim , Posta parası karşılığı mektup zarfı, kartpostallara ve damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası
1. Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi.
1. Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi.
2. Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık
1. Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı.
1. Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı.
3. Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık
4. Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık
5. Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt
6. Küçük ve ince tabakacıklar
7. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri
8. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık
1. Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu.
1. Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu.
9. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Akçeden küçük metal para
Lisan : Farsça pūl