pimpiriklik etmek

Anlamı:

1. pimpirikçe davranmak

pimpiriklilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pimpirikli olma durumu

pınar

İlgili Kelimeler:

pınar başı, göz pınarı, gözyaşı pınarı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak

Örnek:

1. En boğucu gününde bu alevden ülkenin / Bir pınar çağlayışı vardı sözünde senin

1. En boğucu gününde bu alevden ülkenin / Bir pınar çağlayışı vardı sözünde senin

2. Bu suyun çıktığı yer, kaynak, memba

3. Çeşme

Örnek:

1. Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar

1. Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar

pınar başı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pınarın etrafı

Örnek:

1. İşte bir pınar başındayım; oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.

1. İşte bir pınar başındayım; oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.

Pınarbaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

2. Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : pına'rbaşı

Pınarhisar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırklareli iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : pına'rhisar

pinekleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pineklemek işi

pineklemek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyuklamak, uyuklar gibi hareketsiz kalmak

Örnek:

1. İki gün hemşehrilerinin kahvesinde pinekledi.

1. İki gün hemşehrilerinin kahvesinde pinekledi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Boşa zaman harcamak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir yerde hiçbir iş yapmadan oturmak

Örnek:

1. Senin gibi babaevinde ... pinekleyen taze dul çok!

1. Senin gibi babaevinde ... pinekleyen taze dul çok!

pinel

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç

Lisan : İtalyanca penelo

pines

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)

Lisan : Rumca

Telaffuz : pi'nes

pinhan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gizli, saklı, gizlenmiş

Lisan : Farsça pinhān

pinpon

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Yaşlı, çökmüş

pinpon

İlgili Kelimeler:

pinpon masası

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Masa tenisi

Lisan : İngilizce ping-pong

pinpon masası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde masa tenisi oynanan masa

pinti

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aşırı derecede cimri, hasis

pintileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pintileşmek işi

pintileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Pinti duruma gelmek

pintilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cimrilik

Örnek:

1. Sen kardeşinin, eniştenin ne pintiliğini gördün?

1. Sen kardeşinin, eniştenin ne pintiliğini gördün?

pipe-line

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 boru hattı

Lisan : İngilizce pipe-line

pipet

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru

2. Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, kamış

Lisan : Fransızca pipette

pipi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocuk dilinde erkeklik organı

pipiriklenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pipiriklenmek durumu

pipiriklenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuruntulu, vesveseli bir duruma düşmek

pipo

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ucundaki lüle içine tütün konulan ve yakılarak dumanı çekilen kısa, çubuk biçimindeki tütün içme aracı

Örnek:

1. Osman koltuğuna oturmuş, piposunu içmektedir.

1. Osman koltuğuna oturmuş, piposunu içmektedir.

Lisan : İtalyanca pippo

Telaffuz : pi'po

pipolu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Piposu olan