92406 kayıt bulundu.
1. aşırı yaşlanmak
1. Seksenini aştıktan sonra da pili bittiği için doğal bir ölümle öldü.
1. Seksenini aştıktan sonra da pili bittiği için doğal bir ölümle öldü.
2. gücü kuvveti kesilmek
1. isim , isim , isim , isim , Eski eşya
1. Şu pılı pırtıları kaldırmalı.
1. Şu pılı pırtıları kaldırmalı.
2. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , Eşya
1. gitmek üzere bütün eşyalarını toplamak
1. Dört sene sonra ustası pılıyı pırtıyı toplamış, geldiği memlekete geri dönmüş.
1. Dört sene sonra ustası pılıyı pırtıyı toplamış, geldiği memlekete geri dönmüş.
2. Boş ol deyince karılarının pılı pırtı toplayıp gitmesini hayalliyorlar.
2. Boş ol deyince karılarının pılı pırtı toplayıp gitmesini hayalliyorlar.
1. isim , isim , isim , isim , Tavuğun küçüğü, erginleşmemiş tavuk veya horoz
2. argo , argo , argo , argo , Genç, güzel ve alımlı kız veya kadın
1. isim , isim , isim , isim , Cildin ölü hücrelerden arındırılması işlemi
Lisan : İngilizce peeling
Telaffuz : pi'ling
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pili olan, pille çalışan
1. Pilli radyo.
1. Pilli radyo.
pilot bölge, pilot kabini, pilot köşkü, kaptan pilot, uzay pilotu
1. isim , isim , isim , isim , Bir hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kimse
2. Otomobil yarışlarında aracı kullanan kimse
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Deneme niteliğinde olan
1. Yüz milyon lira sermayeli bir pilot şirket kuruldu.
1. Yüz milyon lira sermayeli bir pilot şirket kuruldu.
Lisan : Fransızca pilote
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Tarım, tıp, endüstri, eğitim gibi herhangi bir alanda bir çalışmanın denendiği veya uygulandığı bölge
1. isim , isim , isim , isim , Uçakların ön tarafında pilot ile uçuş teknisyeninin bulunduğu, uçağın yönetildiği özel bölüm, pilot köşkü, kokpit
1. isim , isim , isim , isim , Bir hava taşıtını yönetme
1. Pilotaj hatası.
1. Pilotaj hatası.
Lisan : Fransızca pilotage
Telaffuz : l ince okunur
emniyet pimi
1. isim , isim , isim , isim , İç içe geçen veya birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi
2. Mobilyalardaki cam rafları taşımak için yan tablalara yerleştirilen kapsüllerin içine takılan silindirik, yassı ve L biçimli raf taşıma aleti
Lisan : İngilizce pin
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gereksiz yere titizlik gösteren
2. Kuşkucu
3. Çok yaşlı ve güçsüz (kimse)
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Harap, bozuk, virane
1. Üç katlı, tahtadan, pimpirik bir evdir burası.
1. Üç katlı, tahtadan, pimpirik bir evdir burası.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuşkulanmak
2. Gereksiz yere titizlik göstermek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gereksiz yere titizlik gösteren
2. Kuşkucu
1. Kapıcı son derece pimpirikli bir adamdır; hiç üşenmez, dairesinden çıkıp kimdir o diye seslenir.
1. Kapıcı son derece pimpirikli bir adamdır; hiç üşenmez, dairesinden çıkıp kimdir o diye seslenir.