piket

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki, üç veya dört kişi arasında ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu

Lisan : Fransızca piquet

piknik

İlgili Kelimeler:

piknik alanı, piknik tip, piknik tüpü, piknik yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek yemek, eğlenmek için açık alanda yapılan günübirlik gezinti

Örnek:

1. Bizimkiler, bugün damat bey ailesi tarafından tertip edilmiş bir pikniğe davetli.

1. Bizimkiler, bugün damat bey ailesi tarafından tertip edilmiş bir pikniğe davetli.

2. Suyu, yeşilliği olan, gezinti yapılacak yer

Lisan : Fransızca pique-nique

piknik alanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Piknik yapmaya elverişli geniş ve yeşil alan, piknik yeri

piknik tip

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Orta boylu, şişmanca, geniş ve yumuşak yüzlü, kalınca boyunlu, yukarı doğru daralan şişkin göğüslü ve iri göbekli kimse

piknik tüpü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boyutu küçük bütan gazı tüpü

piknik yapmak

Anlamı:

1. kırda yemek yemek ve gezinti yapmak

piknik yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Piknik alanı

piknikçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Piknik yapan kimse

2. Piknik yapmayı seven kimse

piknikçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Piknikçi olma durumu

piknometre

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Özgül ağırlığı ölçmeye yarayan alet

Lisan : Fransızca pycnomètre

Telaffuz : piknome'tre

piko

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kimi örtülerin veya çamaşırların kenarına makineyle yapılan bir süs türü

Lisan : Fransızca picot

pikocu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Piko yapan kimse

2. Piko yapılan yer

pikoculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pikocunun işi veya mesleği

pikolo

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Büyüklüğü 5 milimetreden küçük fındık içi

Lisan : İtalyanca piccolo

Telaffuz : piko'lo

pikolo

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Normal bir flütün bir oktav tizine ayarlanmış küçük flüt

Lisan : İtalyanca piccolo

Telaffuz : piko'lo

pikoya vermek

Anlamı:

1. piko yapılması için bazı örtü, çarşaf, çamaşır vb.ni pikocuya götürmek

pikrik asit

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Nitrik asidin anilin, ipek, yün vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit OH-C6H2(NO2)3

Lisan : Fransızca acide picrique

pil

İlgili Kelimeler:

kalem pil, kuru pil, termoelektrik pil, güneş pili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren araç, batarya

Lisan : Fransızca pile

pilaki

İlgili Kelimeler:

barbunya pilakisi, fasulye pilakisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek

Örnek:

1. Balık pilakisi.

1. Balık pilakisi.

2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Aptal, ahmak

Lisan : Rumca

Telaffuz : pila:'ki, l ince okunur

pilav

İlgili Kelimeler:

hamsili pilav, iç pilav, örgülü pilav, perdeli pilav, Acem pilavı, bulgur pilavı, büryan pilavı, düğün pilavı, kuskus pilavı, mercimek pilavı, Mevlevi pilavı, meyhane pilavı, Özbek pilavı, pirinç pilavı, şehriye pilavı, temcit pilavı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek

Örnek:

1. Servis tabağını pilavla doldurdu, tepesine de kale burcu gibi etleri dikti.

1. Servis tabağını pilavla doldurdu, tepesine de kale burcu gibi etleri dikti.

Lisan : Farsça pelāv, pilāv

Telaffuz : l ince okunur

pilav gibi

Anlamı:

1. dağınık (ev, dolap, masa)

pilav yiyen kaşığını yanında (veya belinde) taşır

Anlamı:

1. `bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır` anlamında kullanılan bir söz

pilavdan dönenin kaşığı kırılsın

Anlamı:

1. `yararlı bir şeyi elde etmek için sonuna kadar uğraşılmalı, direnilmelidir` anlamında kullanılan bir söz

pilavlık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pilav yapmaya elverişli

Örnek:

1. Pilavlık pirinç.

1. Pilavlık pirinç.

pili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumaş, kâğıt vb.nde bir bölümün öbürünün üzerine getirilmesiyle oluşturulan kıvrım, kırma

Örnek:

1. Gayet ince pililer külahın tepesinde birleşiyordu.

1. Gayet ince pililer külahın tepesinde birleşiyordu.

Lisan : Fransızca pli