Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
piposuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Piposu olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Piposu olmadan

Örnek:

1. Karikatürünü piposuz çizdiği için bir karikatüriste öçlenen bir profesör tanırım.

1. Karikatürünü piposuz çizdiği için bir karikatüriste öçlenen bir profesör tanırım.


pir
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşlı, koca, ihtiyar kimse

Örnek:

1. Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış.

1. Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış.

2. Bir tarikat veya sanatın kurucusu

Örnek:

1. Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri

1. Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Adamakıllı, iyice

Örnek:

1. Bir söyledi ama pir söyledi.

1. Bir söyledi ama pir söyledi.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru


Lisan : Farsça pīr

Telaffuz : pi:ri

pır

İlgili Kelimeler:

pır pır

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuş kanatlarının çıkardığı ses

2. Bir yerden kaçıp gitme düşüncesini anlatan bir söz

Örnek:

1. Dörtyol ağzında pır!

1. Dörtyol ağzında pır!


pir aşkına
Anlamı:

1. `karşılık gözetmeden veya karşılık görmeden tam inançla, gerçek bir sevgi ile` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. İki ay pir aşkına çalıştık.

1. İki ay pir aşkına çalıştık.


pir ol!
Anlamı:

1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , `çok yaşa, var ol` anlamında kullanılan bir beğenme sözü


pır pır
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle kuş kanadının çıkardığı ses

2. Çarpıntı sesi

Örnek:

1. Bihter gibi yürek pır pırlarıyla Behlûl'ün yatak odasına koşuşturmuyor.

1. Bihter gibi yürek pır pırlarıyla Behlûl'ün yatak odasına koşuşturmuyor.


pır pır etmek
Anlamı:

1. ışık yanıp sönmek

Örnek:

1. İdare lambası pır pır edip duruyordu sofadaki merdiven başında.

1. İdare lambası pır pır edip duruyordu sofadaki merdiven başında.

2. heyecanlanmak


piramidal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Piramit biçiminde olan

2. Piramitle ilgili


Lisan : Fransızca pyramidal

Telaffuz : l ince okunur

piramidimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Piramitsi


piramit

İlgili Kelimeler:

kesik piramit, üçgen piramit, peri piramidi

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Tepeleri ortak bir noktada birleşen, tabanları da herhangi bir çokgenin birer kenarı olan birtakım üçgenlerden oluşmuş cisim, ehram

2. spor , spor , spor , spor , Gösteri jimnastiklerinde, jimnastikçilerin, araçlı veya araçsız olarak birbirlerinin omuzlarında, dizlerinde oluşturdukları gösterişli ve düzenli biçimler

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Mısır firavunlarının mezarı, ehram


Lisan : Fransızca pyramide

piramitçik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski Mısır piramitlerinde ve dikili taşlarında tepelik olarak yer alan küçük piramit


piramitli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Piramit biçiminde olan


piramitsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Piramide benzeyen, piramidi andıran, piramidimsi


pirana
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle Güney Amerika'da rastlanan, grup hâlinde avlanan ve avını kısa sürede iskeleti kalıncaya kadar yiyen yırtıcı balık


Lisan : Fransızca piranha

pırasa

İlgili Kelimeler:

pırasa bıyıklı, denizpırasası, yer pırasası

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, sapından ve yapraklarından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi (Allium porrum)


Lisan : Rumca

Telaffuz : pıra'sa

pırasa bıyıklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uzun, gür bıyıklı (kimse)


Piraziz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giresun iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : pi'raziz

pırazvana
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kılıç, bıçak vb. saplı şeylerin sap içinde kalan bölümü


Lisan : Farsça birāzbān

pire

İlgili Kelimeler:

pirekapan, pirekıran, pire otu, su piresi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Pireler takımından, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex)


pire gibi
Anlamı:

1. çevik, çok hareketli, yerinde duramayan


pire için yorgan yakmak
Anlamı:

1. pireye kızıp yorgan yakmak


pire otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yüksekliği 25-50 santimetre olan, parçalı yapraklı, soluk veya koyu pembe çiçekli, böcekleri özellikle pireleri öldürmek amacıyla kullanılan otsu bir bitki, Oltu otu, pirekapan (Tanacetum coccineum)


pirekapan
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Pire otu


Telaffuz : pire'kapan

pirekıran
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pireyi yok etmeye ve öldürmeye yarayan ilaç


Telaffuz : pire'kıran

pirelendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pirelendirmek işi